2030'da Büyük Göç! Kuraklık 135 Milyon Kişiyi Yerinden Edecek!
Aktüel

2030'da Büyük Göç! Kuraklık 135 Milyon Kişiyi Yerinden Edecek!


16 June 20255 dk okuma15 görüntülenmeSon güncelleme: 02 July 2025

Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölüm Başkanı Prof. Dr. Yusuf Demir'in açıklamaları, kuraklığın ve çölleşmenin gelecekteki etkilerini gözler önüne seriyor. Demir'e göre, 2030 yılına kadar dünya genelinde 135 milyon insan kuraklık ve çölleşme nedeniyle göç etmek zorunda kalabilir. Bu durum, iklim değişikliğinin insanlık üzerindeki yıkıcı etkilerinin somut bir göstergesi olarak karşımıza çıkıyor.

Kuraklık ve Göç Arasındaki İlişki

Kuraklık, su kaynaklarının azalması, tarım arazilerinin verimsizleşmesi ve gıda üretiminin düşmesi gibi sonuçlar doğurur. Bu durum, özellikle geçimini tarım ve hayvancılıkla sağlayan topluluklar için büyük bir tehdit oluşturur. Su kıtlığı ve gıda güvensizliği, insanları daha yaşanabilir bölgelere göç etmeye zorlar. Prof. Dr. Yusuf Demir, bu konuda şu önemli noktalara dikkat çekiyor:

  • Kuraklık, sadece tarımı değil, aynı zamanda su kaynaklarını da etkileyerek yaşam koşullarını zorlaştırıyor.
  • Çölleşme, verimli toprakların kaybedilmesi ve tarım arazilerinin çoraklaşması anlamına geliyor.
  • İklim değişikliği, kuraklık ve çölleşme süreçlerini hızlandırarak göç riskini artırıyor.

Bu faktörler bir araya geldiğinde, milyonlarca insanın evlerini terk etmek zorunda kalabileceği bir senaryo ortaya çıkıyor. Göç dalgaları, sadece göç edenler için değil, aynı zamanda göç alan bölgeler için de sosyal, ekonomik ve çevresel sorunlara yol açabilir.

İklim Kriziyle Mücadele ve Çözüm Önerileri

Kuraklık ve çölleşmeyle mücadele, iklim değişikliğiyle mücadeleyle doğrudan ilişkilidir. Küresel ısınmayı durdurmak, sera gazı emisyonlarını azaltmak ve sürdürülebilir enerji kaynaklarına yönelmek, bu sorunun temel çözümlerini oluşturur. Bunun yanı sıra, su kaynaklarının verimli kullanılması, tarım tekniklerinin iyileştirilmesi ve erozyonla mücadele gibi yerel önlemler de büyük önem taşır. Prof. Dr. Yusuf Demir'in önerileri arasında şunlar yer alıyor:

  • Su kaynaklarının etkin yönetimi ve su tasarrufu bilincinin artırılması.
  • Kuraklığa dayanıklı bitki türlerinin geliştirilmesi ve tarımda kullanılması.
  • Toprak erozyonunu önlemek için ağaçlandırma çalışmalarının yapılması.
  • İklim değişikliği konusunda farkındalık yaratmak ve toplumu bilinçlendirmek.

Bu önlemlerin hayata geçirilmesi, kuraklık ve çölleşmenin etkilerini azaltabilir ve göç riskini düşürebilir. Ancak, bu konuda küresel işbirliği ve kararlı adımlar atılması gerekmektedir.

Prof. Dr. Yusuf Demir'in uyarıları, kuraklığın ve çölleşmenin insanlık için ne kadar büyük bir tehdit oluşturduğunu bir kez daha hatırlatıyor. 2030 yılına kadar 135 milyon insanın göç etme riskiyle karşı karşıya olması, bu soruna acil çözümler bulunması gerektiğini gösteriyor. İklim kriziyle mücadele, su kaynaklarının korunması ve sürdürülebilir tarım uygulamaları, bu konuda atılacak en önemli adımlar arasında yer alıyor. Aksi takdirde, gelecekte çok daha büyük göç dalgalarıyla karşılaşabilir ve insanlık için telafisi güç sonuçlar yaşayabiliriz.