Nefes Gazetesi'nin ortaya çıkardığına göre, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu'nun görevde bulunduğu 2018-2025 yılları arasında 4 şirkete davet usulüyle toplam 28 milyar TL değerinde kamu ihalesi verildi. Bu durum, kamu ihalelerinde şeffaflık ve rekabet ilkelerinin ne kadar göz ardı edildiği sorusunu akıllara getiriyor.
İhale Usulündeki Şaibe İddiaları
Son yıllarda büyük yapım ihalelerinde rekabeti engelleyen 21/b pazarlık usulü sıkça tercih ediliyor. Bu usul, deprem ve doğal afet gibi olağanüstü haller için öngörülmüş olsa da, ilan zorunluluğu olmaması nedeniyle idarenin istediği firmaları davet ederek kapalı kapılar ardında ihale yapmasına olanak tanıyor. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, özellikle Karayolları Genel Müdürlüğü ihalelerinde bu usulü sıkça kullanmakla eleştiriliyor.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, bakan olmadan önce 2018-2024 yılları arasında Karayolları Genel Müdürü olarak görev yapmıştı. Nefes Gazetesi'nin haberine göre, Uraloğlu'nun imzasının bulunduğu pazarlık usulü ihalelerde 4 firma öne çıkıyor. Bu şirketlere toplam 23 ihale davet usulüyle verildi ve bu ihalelerin toplam bedeli 17 milyar TL'yi aşıyor. İhale tarihlerindeki döviz kuruyla hesaplandığında ise bu tutar 730 milyon dolara denk geliyor.
İhale Alan Şirketler ve Dikkat Çeken Bağlantıları
- Sarıosmanoğlu İnşaat: Kurucuları arasında eski AK Parti Trabzon İl Başkan Yardımcısı İsmail Keleş'in bulunduğu şirket, 2021'den beri 9 ihalede toplam 6.5 milyar TL'lik iş aldı.
- Solmaz Taahhüt: Muhammed Solmaz'ın sahibi olduğu şirket, Şanlıurfa Haliliye TOKİ konutları bağlantı yolları ihalesini 1.4 milyar TL'ye kazanmıştı.
- SNH İnşaat: Halil Şevki Kara'nın yönettiği şirket, 7 ihalede toplam 4.5 milyar TL'lik işi davet usulüyle aldı.
- Ege Asfalt: 2023 ve 2025 yılları arasında dört ihalede toplam 2.8 milyar TL'lik iş aldı.
İhalelerin Etkileri ve Sonuçları
Bu ihalelerin kamu kaynaklarının etkin ve şeffaf bir şekilde kullanılıp kullanılmadığına dair ciddi soru işaretleri yarattığı açık. Rekabetin olmadığı, davet usulüyle yapılan ihaleler, kamu zararına yol açma potansiyeli taşıyor. Bu durum, ihalelerin hangi kriterlere göre verildiği, şirketlerin yeterliliği ve ihalelerin piyasa koşullarına uygunluğu gibi konularda şeffaflık taleplerini de beraberinde getiriyor.
Bu iddiaların ardından Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı'nın nasıl bir açıklama yapacağı ve konuyla ilgili bir soruşturma başlatılıp başlatılmayacağı merakla bekleniyor. Kamuoyunun bu konudaki beklentisi, şeffaf bir süreç yürütülerek iddiaların aydınlatılması ve sorumluların hesap vermesi yönünde.