HSK Seçimi: Muhalefet Salonu Terk Etti! Skandal İddialar
Aktüel

HSK Seçimi: Muhalefet Salonu Terk Etti! Skandal İddialar


06 May 20255 dk okuma23 görüntülenmeSon güncelleme: 03 July 2025

TBMM Anayasa ve Adalet Karma Komisyonu'nda yapılan Hâkimler ve Savcılar Kurulu (HSK) seçimleri, muhalefetin salonu terk etmesiyle büyük bir krize dönüştü. CHP, seçimlerde Anayasa ve iç tüzük ihlali yapıldığını iddia ederek seçimden çekildi. Bu durum, yargı bağımsızlığı ve siyasi etik tartışmalarını yeniden alevlendirdi.

Seçim Sürecinde Neler Yaşandı?

HSK üye seçimleri için toplanan komisyonda, ilk turda sonuç alınamaması üzerine ikinci tura geçildi. İkinci turda CHP, usul tartışması açarak seçimde iç tüzük ve Anayasa ihlali olduğunu savundu. CHP'li komisyon üyeleri, bu gerekçeyle seçimden çekilme kararı aldı. CHP'nin konuya ilişkin detaylı açıklamayı yarın saat 10.30'da Meclis'te yapması bekleniyor.

CHP Ankara Milletvekili Umut Akdoğan, komisyonda yaptığı konuşmada dikkat çekici ifadeler kullandı. Akdoğan, "HSK’ya seçtirdiğiniz isimlerle yargıyı ilçelerde, illerde rakiplerinizi telef etmek için kullanacaksınız bu yol yol değildir" dedi. Bu sözler, iktidarın yargı üzerindeki etkisine yönelik eleştirilerin bir yansıması olarak değerlendiriliyor.

10'uncu Yargı Paketi Eleştirisi

Umut Akdoğan, konuşmasında 10'uncu Yargı Paketi'ne de değinerek, paketin kamuoyuna yansıyan içeriklerini eleştirdi. Akdoğan, "Kamu düzenini bozanlar değil, bozma tehlikesi yaratanlar, toplumun huzur ve sükûnunu bozduğu gerekçesiyle cezası 2 yıl yatarı 5 ay bir ceza alacaksa bu yol yol değildir" şeklinde konuştu. Bu ifadeler, yargı paketinin ifade özgürlüğünü kısıtlayıcı nitelikte olduğu yönündeki eleştirileri destekliyor.

Türkiye'de yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı, uzun yıllardır tartışma konusu olan önemli bir meseledir. HSK'nın yapısı ve işleyişi, yargının bağımsızlığı açısından kritik bir öneme sahiptir. HSK, hâkim ve savcıların atanması, yer değiştirmesi, disiplin cezaları gibi konularda yetkilidir. Bu nedenle, HSK'nın siyasi etkilerden uzak, bağımsız ve tarafsız bir şekilde görev yapması, hukukun üstünlüğünün sağlanması açısından büyük önem taşır.

Yargının bağımsızlığı, demokratik bir hukuk devletinin temel unsurlarından biridir. Bağımsız bir yargı, vatandaşların hak ve özgürlüklerinin korunmasında, devletin yetkilerinin sınırlandırılmasında ve hukukun üstünlüğünün sağlanmasında önemli bir rol oynar. Yargının bağımsızlığına yönelik tehditler, demokrasinin işleyişini zedeleyebilir ve toplumda güvensizlik yaratabilir.

TBMM'de yaşanan bu olay, Türkiye'deki siyasi kutuplaşmanın ve yargı bağımsızlığına yönelik endişelerin bir göstergesi olarak değerlendirilebilir. Muhalefetin seçimleri terk etmesi ve yapılan sert eleştiriler, HSK'nın yapısı ve işleyişiyle ilgili tartışmaların daha da alevlenmesine neden olabilir.

HSK üye seçimlerindeki bu kriz, yargı bağımsızlığı ve siyasi etik konularında daha geniş bir tartışma zemini yaratabilir. Olayın yankıları ve Meclis'te yapılacak açıklamalar, önümüzdeki günlerde Türkiye'nin gündemini meşgul etmeye devam edecek gibi görünüyor.