İnşaat sektöründe art arda gelen konkordato haberleri piyasaları tedirgin etmeye devam ediyor. Esenyurt'ta hayata geçirdiği projelerle tanınan Yeşil İnşaat'ın konkordato süreci 3 ay süreyle uzatıldı. Bu durum, sektördeki daralmanın ve ekonomik sıkıntıların bir göstergesi olarak yorumlanıyor. Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin kararıyla şirkete geçici mühlet verilmesi, binlerce konut alıcısının geleceği hakkında soru işaretleri yarattı. Peki, Yeşil İnşaat'ın konkordato süreci ne anlama geliyor ve sektördeki diğer firmaları nasıl etkileyecek?
Konkordato Nedir ve Neden Önemli?
Konkordato, borçlarını ödemekte zorlanan şirketlerin, mahkeme aracılığıyla alacaklılarla anlaşarak borçlarını yeniden yapılandırmasıdır. Bu süreç, şirketin iflasını önleyerek faaliyetlerine devam etmesine olanak tanır. Ancak, konkordato ilan eden bir şirket, finansal açıdan zor durumda olduğunu ve ödeme güçlüğü çektiğini gösterir. Bu durum, yatırımcılar ve alacaklılar için önemli bir uyarı işaretidir.
Konkordato sürecinin temel amacı, şirketin mali durumunu düzeltmesine ve borçlarını ödeyebilir hale gelmesine yardımcı olmaktır. Bu süreçte, mahkeme tarafından atanan bir komiser heyeti, şirketin mali durumunu inceleyerek bir iyileştirme planı hazırlar. Alacaklılar, bu planı onaylarsa, şirket borçlarını yeni plana göre ödemeye başlar. Aksi takdirde, şirket iflas edebilir.
Konkordato süreci, şirketler için bir kurtuluş yolu olabilirken, alacaklılar için de riskler içerir. Alacaklılar, konkordato sürecinde alacaklarının tamamını veya bir kısmını kaybedebilirler. Bu nedenle, konkordato ilan eden bir şirketin alacaklıları, süreci yakından takip etmeli ve haklarını korumak için gerekli önlemleri almalıdır.
Yeşil İnşaat'ın Konkordato Süreci
Esenyurt'ta 6 bin 654 adet konut inşa eden Yeşil İnşaat'ın konkordato süreci, binlerce aileyi yakından ilgilendiriyor. Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin kararıyla şirkete 3 ay geçici mühlet verilmesi, alacaklılar ve yatırımcılar arasında endişe yarattı. Mahkeme, şirketin malvarlıklarının korunması için tedbirler alırken, atanan komiser heyeti de görevine devam edecek.
Şirketin yaşadığı mali sıkıntıların temelinde, 2011 yılında başlanan ve 2013'te teslim edilmesi planlanan İnnovia 4 projesindeki gecikmeler yatıyor. 5 bin konutu kapsayan projede, binlerce kişi 10 yıla yakın bir süredir evlerinin teslim edilmesini bekliyor. Projede son 5 yıldır hiçbir ilerleme kaydedilmemesi, hak sahiplerinin mağduriyetini artırıyor.
- Projenin 2013'te teslim edilmesi planlanıyordu.
- 5 bin konutun teslimi hala gerçekleşmedi.
- Son 5 yıldır projede hiçbir ilerleme yok.
Yeşil GYO'nun hisseleri Borsa İstanbul'da işlem görürken, şirkete yüzlerce iflas davası açılmış durumda. Bu durum, şirketin mali durumunun ne kadar kritik olduğunu gözler önüne seriyor. Yeşil GYO'nun yüzde 10,2 hissesi Engin Yeşil'e aitken, kalan hisseler yatırımcıların elinde bulunuyor.
Konkordato Başvurularında Yüzde 145'lik Artış!
Hukukçu Mustafa Zafer'in açıklamalarına göre, konkordato başvurularında korkutucu bir artış yaşanıyor. 2024 yılının ilk dört ayında 319 borçlu hakkında konkordato geçici mühlet kararı verilirken, bu yılın aynı döneminde bu sayı 782'ye yükseldi. Bu, yüzde 145'lik bir artış anlamına geliyor.
Zafer, konkordato uygulamasının hayata geçtiği 2018 yılından bu yana gelinen en yüksek seviyeye ulaşıldığını belirtiyor. İlk olarak inşaat, tekstil ve imalat sektörlerinde başlayan konkordato fırtınasının, artık her sektörde kendini göstermeye başladığına dikkat çekiyor.
Özellikle alüminyum ve beyaz eşya sektöründeki olumsuz göstergelerin, sektörü ve tedarikçi ağını derinden etkileyebileceği uyarısında bulunuluyor. Yurt içi ve yurt dışı finansman kaynaklarındaki daralmaların, konkordato dalgasının daha derin hissedilmesine neden olabileceği belirtiliyor. Bu durumun, beraberinde büyük bir işsizlik sorununu da getirebileceği vurgulanıyor.
Ekonomik göstergelerdeki dalgalanmalar ve sektördeki belirsizlikler, şirketlerin finansal dengelerini bozarak konkordato başvurularını artırıyor. Bu durum, ekonomik krizin derinleştiği ve şirketlerin ayakta kalmakta zorlandığı bir döneme işaret ediyor. Hükümetin ve ilgili kurumların, ekonomik istikrarı sağlamak ve şirketlere destek olmak için acil önlemler alması gerekiyor.