İstanbul Devlet Opera ve Balesi'nin (İDOB) büyük merakla beklenen prodüksiyonu 'Gilgameş Operası', 16. Uluslararası İstanbul Opera ve Bale Festivali kapsamında dünya prömiyerini görkemli bir şekilde gerçekleştirdi. Atatürk Kültür Merkezi'nde (AKM) sahnelenen eser, sanatseverlerin yoğun ilgisiyle karşılaştı ve dakikalarca ayakta alkışlandı. İnsanlık tarihinin en eski yazılı destanlarından biri olan Gılgamış'ın öyküsünü anlatan bu epik opera, izleyicilere unutulmaz bir deneyim yaşattı.

Gilgameş Operası'nın Sahneye Uyarlanması

Caner Akın'ın yönetmenliğinde, teknoloji ve sahne sanatlarının muhteşem bir uyum içinde harmanlandığı bu yapımda, İstanbul Devlet Opera ve Balesi Orkestrası'nı İbrahim Yazıcı yönetti. Eserin görsel dünyası da oldukça etkileyiciydi. Dekor tasarımı Efter Tunç, kostüm tasarımı Gizem Betil, ışık tasarımı Cem Yılmazer ve video tasarımı Aisha Hajiyeva'nın imzasını taşıyan prodüksiyon, izleyicileri adeta büyülü bir atmosfere taşıdı. Koreografisi Deniz Özaydın'a ait olan eserde, İDOB Korosu'nun şefliğini ise Volkan Akkoç üstlendi.

Eserde Rol Alan Sanatçılar

Prömiyerde sahne alan birbirinden yetenekli sanatçılar, performanslarıyla göz doldurdu. Hüseyin Likos 'Hikayeci' rolüyle izleyicileri destanın derinliklerine çekerken, Alican Güçoğlu 'Gilgameş', Yılmaz Berkay Günay 'Enkidu' karakterlerine hayat verdi. Diğer rollerde ise Aylin Ateş, Burak Bilgili, Şebnem Ağrıdağ Kışlalı gibi deneyimli isimler yer aldı. Tüm solistlerin ve koro üyelerinin uyumlu performansı, eserin başarısına büyük katkı sağladı.

Gilgameş Destanı'nın Evrenselliği

Gilgameş Destanı, sadece Mezopotamya coğrafyasıyla sınırlı kalmayıp, tüm insanlığın ortak mirası haline gelmiş bir öyküdür. Ölümsüzlük arayışı, dostluk, aşk, kayıp ve insanın evrendeki yeri gibi evrensel temaları işleyen bu destan, yüzyıllar boyunca farklı kültürlerde yankı bulmuştur.

• Destanın kahramanı Gilgameş, hem tanrısal hem de insani özelliklere sahip karmaşık bir karakterdir.
• Enkidu ile olan dostluğu, insan ilişkilerinin derinliğini ve önemini vurgular.
• Ölümle yüzleşme ve hayatın anlamını sorgulama, destanın temel izleklerindendir.

Bu destanın opera sahnesine taşınması, onun evrenselliğini ve güncelliğini bir kez daha kanıtlamaktadır.

Gilgameş Operası, sadece bir sanat etkinliği olmanın ötesinde, insanlığın ortak geçmişine yapılan bir yolculuktur. Ahmed Adnan Saygun'un bu önemli eseri, Doğu ve Batı sentezini başarıyla yansıtarak, kültürler arası bir köprü görevi üstlenmektedir. Eser, 20 Mayıs'ta tekrar sanatseverlerle buluşacak ve kaçıranlar için bir fırsat daha sunacak.