Van'da Seyithan Durdu'nun ölümüyle ilgili davada sanık askerin sözleri infial yarattı. Asker Y.A.'nın "Kürtçe konuşsa bile bir vatandaşın ölümüne üzüldüm" demesi, duruşmaya damgasını vurdu. Seyithan Durdu'nun eşi Nejla Durdu ise olayın planlı bir cinayet olduğunu iddia etti.

Duruşmada Neler Yaşandı?

Van 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya sanık asker Y.A., Seyithan Durdu'nun ailesi, avukatlar ve çeşitli baro temsilcileri katıldı. Baroların davaya müdahillik talebi reddedilirken, sanık asker Y.A. savunmasında kaçakçıları engellemek isterken olayın yaşandığını iddia etti. Y.A., "Ben onlara ‘dur’ ikazı çektim ama durmadıkları için havaya ateş açtım. Kar yağışı ve sis nedeniyle neler yaşandığını göremedim." şeklinde konuştu.

Mahkeme başkanının soruları üzerine Y.A., olay anında tutanak tutmadıklarını ve telefon kayıtlarını sildiğini belirtti. Kollukta verdiği ifade ile mahkemede verdiği ifadenin farklı olması dikkat çekti. Y.A. bu durumu, "Van Barosu’na ve gelen avukata güvenmediğimiz için yanlış ifade verdim." şeklinde açıkladı.

Ailenin Feryadı

Seyithan Durdu'nun eşi Nejla Durdu, Kürtçe yaptığı savunmasında eşinin bilerek öldürüldüğünü ve 5 çocuğunun yetim kaldığını söyledi. "Tekraren söylüyorum; bilerek, isteyerek ve takip ederek öldürdüler. Şikayetçiyim ve adaletin yerini bulmasını istiyorum." dedi.

Seyithan Durdu’nun kardeşi Zübeyit Durdu ise, “Seyithan’ın tüfeği yoktu ve asker isteseler gözaltına alabilirlerdi. Biz askerin ‘dur’ ikazını duymadık. Yine bana baskı yaptılar” dedi. Seyithan Durdu’nun abisinin oğlu Şivan Durdu ise, “Asker hedef gözeterek ateş açtı. İkinci kurşundan sonra amcam yere yığıldı. Asker yanımıza geldi biz yardım için yalvardık ama bize yardım etmediler. Asker ‘biz vurmadık’ diyerek çekip gittiler” diyerek tanıklığını anlattı.

Hukukçulardan Tepki

Dava avukatları, sanık askerin tutuklanmasını talep etti. Van Baro Başkanı Sinan Özaraz, "Askerler bir önce konuşmalarında ‘Kürtçe konuşsalar bile Türk vatandaşıdır’ ve ‘Biz ve onlar birbirimizi düşman olarak görüyoruz’ sözleri acı vericidir. Bu durumun ortaya çıkması siyasi değil evrensel hukuk gereğidir" dedi. Özaraz, askerlerin delilleri yok etmeye çalıştığını ve sınırda yaşanan hukuksuzlukları açıkça anlattıklarını vurguladı.

Duruşma, 11 Eylül'de olay yerinde keşif yapılması ve kamera kayıtlarının incelenmesine karar verilerek 25 Eylül 2025 tarihine ertelendi. Mahkeme, sanık Y.A. hakkındaki adli kontrol kararının devam etmesine hükmetti.

Bu dava, Türkiye'deki cezasızlık politikalarına ve Kürt vatandaşlara yönelik ayrımcı yaklaşımlara dair önemli bir örnek teşkil ediyor. Seyithan Durdu'nun ailesi, adaletin yerini bulmasını ve sorumluların cezalandırılmasını bekliyor. Bu tür olayların tekrarlanmaması için etkin bir soruşturma yürütülmesi ve şeffaf bir yargılama süreci sağlanması büyük önem taşıyor.