İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne (İBB) yönelik yolsuzluk soruşturması, Cumhuriyet Halk Partisi'nde (CHP) derin bir krize yol açtı. Eski İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'na parti içinde destek verenler kadar, aklanana kadar şüpheyle yaklaşan ve hatta istifasını isteyen bir kesim de bulunuyor. Bu durum, parti içinde büyük bir ayrışmaya neden olurken, eski Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun tutumu da merak konusu haline geldi.
Kılıçdaroğlu'nun İmamoğlu Tavrı: Geçmişten Günümüze
Parti içindeki muhalif kanat, Kemal Kılıçdaroğlu'nun geçmişte benzer durumlarda nasıl davrandığını hatırlatarak, İmamoğlu'na yönelik tutumunun farklı olmaması gerektiğini savunuyor. Menemen Belediye Başkanı Serdar Aksoy ve eski Beşiktaş Belediye Başkanı Murat Hazinedar örneklerini veren muhalifler, Kılıçdaroğlu'nun bu isimler için parti içi müfettiş görevlendirdiğini ve hatta Hazinedar'a "CHP'den ayrılmazsan partiden atarız" mesajı gönderdiğini belirtiyor.
Kılıçdaroğlu'na yakın kaynaklar da o dönem Hazinedar için “CHP’den ayrılmazsan partiden atarız” mesajı verildiğini ifade etti. Muhalifler, “Bu durum Kılıçdaroğlu döneminde gerçekleşse, Ekrem Bey’in istifasını isterdi. Aklanana kadar görevine devam etmez, CHP ile ilişkisi bulunmazdı. Aklanmazsa görevine geri dönemezdi” önerisini dile getiriyor.
- Kılıçdaroğlu'nun geçmişte benzer durumlarda daha sert tutum sergilediği
- İmamoğlu'nun CHP üyesi olması ve Cumhurbaşkanı adaylığı tartışmalarının partiye zarar verdiği
- Şaibeli kurultay iddialarının partiyi yolsuzlukla anılmasına neden olduğu
Özgür Özel ve İmamoğlu Arasında Neler Yaşanıyor?
İddialara göre, Kılıçdaroğlu 2024 yerel seçimlerinde Özgür Özel'den bazı isimleri aday göstermemesini istedi. Bu isimler arasında Rıza Akpolat, Resul Emrah Şahan, Gökhan Yüksel ve Ahmet Aras'ın olduğu belirtiliyor. Ancak Genel Merkez, İmamoğlu'nun baskısı sonucu bu isimleri aday gösterdi. Bu durum, Özgür Özel'in genel başkanlık koltuğunda ne kadar bağımsız hareket edebildiği sorusunu da beraberinde getiriyor.
Özgür Özel’in CHP Genel Başkanı olduğu şaibeli kurultaya yönelik soruşturma sürüyor. CHP'nin 4-5 Kasım 2023'teki 38’inci Olağan Kurultayı'nda delegelere para karşılığı oy kullandırıldığı iddiası üzerine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma açmıştı. Bu kapsamda başsavcılık, eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu “mağdur” sıfatıyla ifadeye çağırdı. Ancak ifadeye gitmeyeceğini açıklayan Kılıçdaroğlu sosyal medya paylaşımında "CHP'nin mahkeme koridorlarında tartışılmasını üzüntü ve kaygıyla izliyorum. Daha önce de davet edildim, gitmedim. Bu davete de icabet etmeyeceğim" dedi.
İBB Soruşturması ve Sonuçları
560 milyar TL'lik yolsuzluk iddiasıyla yürütülen İBB soruşturmasında tutuklanan şüphelilere yönelik yeni gelişmeler yaşanıyor. Şüphelileri ziyaret eden avukatların, "Konuşmayın, çözülmeyin" telkininde bulunduğu iddiaları, suçun itirafı olarak değerlendiriliyor. Bu durum, soruşturmanın seyrini değiştirebilecek önemli bir gelişme olarak öne çıkıyor.
Tutuklu Ekrem İmamoğlu’nun sosyal medya platformu X'teki hesabına erişim engeli getirildi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, sosyal medya hesabının, “suç işlemeye tahrik” suçunun ihlali ile suç örgütünün propagandası mahiyetinde paylaşımlar yapıldığı gerekçesiyle erişime engellendiğini açıkladı. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, erişim engeli kalkana kadar kendisine ait “Mansur Yavaş 2025” hesabının, İmamoğlu adına kullanılacağını açıkladı.
CHP içinde yaşanan bu kriz, partinin geleceği açısından önemli sonuçlar doğurabilir. İBB soruşturmasının derinleşmesi ve İmamoğlu'nun durumu, CHP'nin siyasi stratejilerini ve liderlik yarışını derinden etkileyebilir. Kılıçdaroğlu'nun sessizliği ise, parti içindeki dengeleri daha da karmaşık hale getiriyor. Önümüzdeki günlerde yaşanacak gelişmeler, CHP'nin geleceği hakkında daha net bir tablo ortaya koyacaktır.