Mimar Rahman Kaç, deprem bölgeleri için hayati bir öneri sundu: "Afet parkları". Japonya'daki uygulamalardan ilham alan Kaç, bu parkların afet sonrası hayatta kalma şansını artıracağını vurguluyor. İstanbul depremi gerçeğiyle yüzleşirken, bu tür önlemlerin önemi bir kez daha ortaya çıkıyor.
Afet Parkları Nedir?
Afet parkları, deprem gibi doğal afetler sonrasında insanların temel ihtiyaçlarını karşılayabileceği, güvenli alanlar olarak tasarlanıyor. Bu parklarda:
- Afet tuvaletleri: Hızlıca kurulabilen, taşınabilir tuvaletler.
- Afet çarkları: Enerji üretimi için kullanılabilecek sistemler.
- Afet bankaları: Temel ihtiyaç malzemelerinin depolandığı alanlar.
- Su tankları: İçme suyu ihtiyacını karşılayacak depolar.
- Elektrik sistemleri: Enerji ihtiyacını karşılayacak çözümler.
- İletişim araçları: Haberleşmeyi sağlayacak sistemler.
Yer alması planlanıyor. Mimar Kaç, Japonya'daki afet parklarının bu özellikleriyle afetzedelere büyük destek sağladığını belirtiyor.
Japonya'dan İlham Alan Çözümler
Mimar Kaç, mimarlık eğitimi için gittiği Japonya'da depremle ilgili çalışmalara yakından tanık olmuş. Japonların depremle iç içe yaşamayı öğrendiğini ve bu konuda ciddi aşama kaydettiğini ifade ediyor. Kaç, Japonya'daki afet parkları uygulamasının Türkiye için de örnek teşkil edebileceğini vurguluyor. Özellikle parklarla ilgili belirli standartların zorunlu olması gerektiğini savunuyor.
Kaç, 23 Nisan'da İstanbul'da yaşanan depremde iletişim sorunlarının yaşandığına dikkat çekerek, afet parklarının bu tür sorunlara kalıcı çözümler üretebileceğini belirtiyor. Japonya'da depreme karşı hazırlığın siyasetin ve ekonominin en önemli alanlarından biri olduğunu dile getiren Kaç, insanları bilinçlendirmenin önemine vurgu yapıyor.
Kendisi de bu alanda mimari çalışmalar yaptığını belirten Kaç, 2019'da Tokyo'nun batısında bulunan bir okulun tasarımını yaptığını ve bu okulda afet anında insanların toplanabileceği, temel ihtiyaçlarını giderebileceği fonksiyonlar eklediklerini aktarıyor. Okulda afet tuvaletleri, spor salonlarında afet depoları gibi önlemler alındığını belirtiyor.
"3 Kuralı" ile Depreme Hazırlık
Mimar Kaç, depremle ilgili çalışmalarda "3 kuralı" denilen bir kavramın yön gösterici olabileceğini söylüyor. Bu kural:
- 3 dakika: İnsanların yaşıyor olup olmadığını kontrol etme süresi.
- 3 saat: Ailelerin hayatta olup olmadığını belirleme süresi.
- 3 gün: Dışarıdan yardım gelmeden hayatta kalabilme süresi.
Bu prensibe göre hazırlık yapılması gerektiğini vurgulayan Kaç, vatandaşların bulundukları bölgede 5-10 dakika yürüme mesafesinde gidebilecekleri alanları önceden belirleyebileceğini ve afet durumunda bu alanlarda 3 gün boyunca yaşamlarını sürdürebilecekleri bir simülasyon yapabileceğini belirtiyor.
Kaç, "Boş alanlarla ilgili bazı planlamalar yapılabilir. Altyapı, su, elektrik, yeme-içme, belki barınma. Bu tarz fonksiyonlar bu açık alanlara kazandırılırsa, afet sonrasında insanların kullanabileceği bir alan oluşturulabilir diye düşünüyorum. Aynı şekilde afet parkları da oluşturulmalı" diyor.
Deprem bölgelerine kurulacak afet parkları, olası bir felakette hayat kurtarıcı olabilir. Mimar Rahman Kaç'ın önerisi, yetkililer ve ilgili kurumlar tarafından dikkate alınarak, Türkiye'nin deprem hazırlıklarına önemli bir katkı sağlayabilir. Unutmayalım ki, önceden alınacak tedbirler, felaketin etkilerini en aza indirmek için hayati önem taşıyor.