14 Mayıs 2025 Çarşamba

Esenyurt'ta Kayyum İptali: Barış Sürecine Katkı mı?

Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'in terör örgütü üyeliği suçlamasıyla tutuklanmasının ardından yerine kayyum atanmasıyla ilgili açtığı dava, İstanbul 9. İdare Mahkemesi'nde görüldü. Özer, kayyum uygulamasının iptalini talep ederek, bu durumun sadece CHP'yi değil, tüm siyasi partileri etkileyecek bir barış sürecine katkı sağlayacağını savundu. Duruşmaya CHP milletvekilleri ve partililer de katılarak destek verdi.

Kayyum Kararı ve Anayasal Haklar

Duruşmada söz alan Ahmet Özer, kayyum atamalarının anayasal haklara aykırı olduğunu vurgulayarak, "Seçim, yalnızca bir prosedür değil, halkın egemenliğini devreye soktuğu kutsal bir irade beyanıdır. Bu beyan, Anayasamızın 6. maddesinde ifadesini bulan 'egemenlik kayıtsız şartsız milletindir' ilkesine dayanır." dedi. Özer, yerel yönetimlerin halk tarafından seçildiğini ve ancak görevle ilgili suçlar nedeniyle geçici olarak görevden uzaklaştırılabileceğini belirtti. Bu nedenle, kayyum atamalarının halkın iradesine bir müdahale olduğunu savundu.

Özer, "Egemenliğin en somut tezahürü ise, 67. ve 127. maddelerle düzenlenen seçim hakkıdır. 127. madde açıktır: Yerel yönetim organları halk tarafından seçilir ve ancak görevle ilgili suçlar nedeniyle geçici olarak görevden uzaklaştırılabilir. Ancak bugün, bu anayasal teminatlar, bir satırda yazılı kalıplara indirgenmiş; halkın sandıkta gösterdiği irade, idari işlemlerle boşa çıkarılmıştır. Yalnızca bir idari yorumla halkın seçtiği yönetici görevden uzaklaştırılmıştır. Bu durum, yalnızca anayasa ihlali değildir; aynı zamanda halkın aklına, onuruna ve egemenliğine yapılan bir müdahaledir." şeklinde konuştu.

Barış Sürecine Etkisi ve Beklentiler

Ahmet Özer, mahkemenin vereceği kararın Türk İdare Hukuku açısından bir milat olacağını belirterek, "Bölge halkı adına konuşarak, ülkemizde desteklediğimiz barış sürecinin önemine vurgu yapmak istiyorum. Bu süreç, hem iktidar hem de muhalefet partileri için kritik bir noktadadır ve bugün burada vereceğiniz karar, bu süreci güçlendirecek ve tarafları rahatlatacak bir adım olacaktır." ifadelerini kullandı. Kayyum meselesinin barış sürecinin en önemli unsurlarından biri olduğunu ve bu kararın sadece CHP'yi değil, diğer siyasi partileri de olumlu yönde etkileyeceğini dile getirdi.

Özer'in avukatlarından Hasan Sınar da kayyum olarak atanan Beyoğlu Kaymakamı Can Aksoy'un, Esenyurt'ta neredeyse Ahmet Özer kadar görev yaptığına dikkat çekerek, "Eğer Ahmet Özer CHP'li değil, AKP'li olsa bu muameleyi görecek miydi?" sorusunu yöneltti.

Sonuç

Ahmet Özer'in kayyum iptali davası, Türkiye'deki yerel yönetimler ve demokrasi tartışmalarını yeniden alevlendirdi. Mahkemenin vereceği karar, hem Esenyurt'un geleceği hem de Türkiye'deki siyasi dengeler açısından büyük önem taşıyor. Kayyum uygulamasının iptali, halkın iradesine saygı duyulması ve barış sürecinin desteklenmesi adına önemli bir adım olabilir. Ancak, mahkemenin kararı, hukuki süreçlerin ve siyasi gelişmelerin seyrini belirleyecektir.

İlgili Haberler