14 Mayıs 2025 Çarşamba

İsrail'den Filistin'e Ev Yıkımı! Batı Şeria'da Neler Oluyor?

İsrail ordusu, işgal altındaki Batı Şeria'da Filistinlilere ait iki evi "ruhsatsız" olduğu gerekçesiyle yıkarak bölgedeki gerilimi yeniden tırmandırdı. Bu eylem, uluslararası kamuoyunda büyük tepkilere yol açarken, Filistin halkı arasında öfke ve umutsuzluğu artırdı. Yıkılan evlerin sahipleri, yaşadıkları mağduriyeti ve geleceğe dair endişelerini dile getirdi.

Batı Şeria'da Yıkım Devamı

Filistin haber ajansı WAFA'ya göre, Fetih Hareketinin Kiysan köyündeki yetkilisi Ahmed Gazzal, İsrail ordusunun Beytüllahim'in doğusundaki köye baskın düzenlediğini belirtti. Gazzal, İsrail ordusunun Hüseyin Yusuf Abayat'a ait 100 metrekarelik tek katlı evi "ruhsatız olduğu" gerekçesiyle yıktığını aktardı. Bu yıkım, bölgedeki Filistinliler için büyük bir kayıp ve travma anlamına geliyor.

Ramallah'ın batısındaki Şakba köyünde de benzer bir durum yaşandı. Şakba köy meclisi üyesi Kasım el-Mısri, İsrail ordusunun yıktığı iki katlı 250 metrekarelik evin Yakub Hamide Kadah'a ait olduğunu paylaştı. Bu yıkımlar, Filistinlilerin yaşam alanlarını daraltma ve onları topraklarından sürme politikalarının bir parçası olarak değerlendiriliyor.

Filistin Kurtuluş Örgütü'ne (FKÖ) bağlı Ayrım Duvarı ve Yahudi Yerleşim Birimleriyle Mücadele Konseyinden aylık yayımlanan rapora göre İsrail, mart ayında Batı Şeria'da Filistinlilere ait 87 ev ve yapıyı yıktı. Bu rakamlar, İsrail'in Filistinlilere yönelik baskı ve yıkım politikalarının ne kadar yoğun olduğunu gözler önüne seriyor.

Ruhsatsızlık İddiası ve Oslo Anlaşması

İsrail ordusu, sık sık işgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te "ruhsatsız olduğu" iddiasıyla Filistinlilere ait yapıları yıkıyor. Ancak, Filistinliler için ruhsat almanın neredeyse imkansız olduğu belirtiliyor. İsrail makamları, işgal altındaki Batı Şeria'nın "C" bölgesinde Filistinlilerin inşaat ve tarım yapmasını engelliyor.

Filistin yönetimi ile İsrail arasında 1995'te imzalanan "İkinci Oslo Anlaşması" çerçevesinde Batı Şeria; A, B ve C bölgelerine ayrılmıştı. İşgal altındaki Batı Şeria'nın yüzde 18'ini kapsayan "A bölgesi"nin yönetimi, idari ve güvenlik olarak Filistin'e, yüzde 21'lik "B bölgesi"nin idari yönetimi Filistin'e "güvenliği" İsrail'e devredilirken, yüzde 61'ini kapsayan "C bölgesi"nin "idare ve güvenliği" İsrail'e bırakılmıştı. Bu durum, Filistinlilerin toprakları üzerindeki kontrolünü önemli ölçüde kısıtlıyor ve İsrail'in yıkım politikalarına zemin hazırlıyor.

Uluslararası Tepkiler ve Gelecek Beklentileri

İsrail'in Filistinlilere yönelik ev yıkımı politikaları, uluslararası insan hakları örgütleri ve birçok ülke tarafından kınanıyor. Bu eylemlerin, uluslararası hukuka aykırı olduğu ve Filistin halkının temel insan haklarını ihlal ettiği vurgulanıyor. Ancak, uluslararası tepkilere rağmen İsrail'in bu politikalarında herhangi bir değişiklik gözlemlenmiyor.

Yıkılan evlerin sahipleri ve Filistin halkı, uluslararası toplumdan daha fazla destek ve İsrail'e yönelik daha etkili yaptırımlar bekliyor. Gelecek belirsizliğini korurken, Filistinliler topraklarında yaşama ve kendi devletlerini kurma umudunu korumaya çalışıyor. Bu umut, bölgedeki barış ve istikrarın sağlanması için hayati önem taşıyor.

Sonuç olarak, İsrail'in Batı Şeria'daki ev yıkımı politikaları, bölgedeki gerilimi tırmandırmaya devam ediyor. Uluslararası toplumun bu duruma daha fazla dikkat çekmesi ve Filistin halkının haklarını korumak için daha somut adımlar atması gerekiyor. Aksi takdirde, bölgedeki çatışma ve istikrarsızlık riski artmaya devam edecektir.

İlgili Haberler