İstanbul'da sabah saatlerinde toplu taşıma kullanan vatandaşlar büyük bir sürprizle karşılaştı. Özel Halk Otobüsleri Esnaf Odası'nın aldığı karar doğrultusunda otobüsler kontak kapattı. Bu durum, özellikle Şirinevler gibi yoğun bölgelerdeki otobüs duraklarında büyük bir kalabalığa ve ulaşım sorunlarına yol açtı. Peki, bu ani kararın ardında yatan sebepler neler ve vatandaşlar bu durumdan nasıl etkilendi?

İBB Ödeme Krizi Mi?

Kontak kapatma eyleminin temelinde, özel halk otobüsü sahiplerinin İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nden (İBB) olan alacaklarını tahsil edememesi yatıyor. Otobüs sahipleri, İBB'nin ödemelerini geciktirmesi nedeniyle bu eylemi gerçekleştirmek zorunda kaldıklarını belirtiyorlar. İstanbul genelinde 3 bin 41 otobüsün sefere çıkmaması, şehirdeki ulaşım ağını felç etti ve vatandaşları mağdur etti.

Vatandaşlar Ne Diyor?

Otobüs bekleyen vatandaşlar, yaşadıkları sıkıntıları dile getirmekten çekinmedi. İşte bazı vatandaşların açıklamaları:

• Ferhat Çiftçi: "Kanarya tarafına gideceğim. Otobüs gelmedi. Sanırım eylem varmış. Bilmiyorum işe nasıl gideceğiz. İş başı yapmam gerekiyor. Mağdur oldum ne yapacağım bilmiyorum. Mecbur taksiye bineceğim."
• Saniye Yılmaz: "40 dakikadır bekliyorum. Zaten otobüs seferleri az. Millet perişanlık içinde işe geç kalıyor. Binemedim bekliyorum. Mecbur minibüse bineceğim. İşe gideceğim geç kaldım. Akşam da nasıl döneceğiz bilmiyorum."

Vatandaşların bu feryatları, yaşanan ulaşım krizinin boyutunu gözler önüne seriyor. Özellikle işe gitmek zorunda olan ve toplu taşımaya bağımlı olanlar, bu durumdan en çok etkilenen kesim oldu.

Ulaşım Alternatifleri ve Çözüm Arayışları

Otobüslerin sefere çıkmamasıyla birlikte vatandaşlar, alternatif ulaşım yollarına yönelmek zorunda kaldı. Taksilerde yoğunluk yaşanırken, minibüsler de dolup taştı. Ancak bu alternatifler, herkes için uygun ve ekonomik çözümler değil. İstanbul gibi büyük bir şehirde toplu taşımanın aksaması, günlük hayatı olumsuz etkiliyor ve ekonomik kayıplara yol açabiliyor.

Bu krizin çözümü için İBB ve özel halk otobüsü sahipleri arasında acil bir diyalog başlatılması gerekiyor. Vatandaşların mağduriyetinin giderilmesi ve ulaşım hizmetlerinin normale dönmesi için tarafların en kısa sürede bir araya gelerek ortak bir çözüm bulması elzemdir. Aksi takdirde, İstanbul'da ulaşım kaosu daha da derinleşebilir ve vatandaşların günlük yaşamı olumsuz etkilenmeye devam edebilir.