TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Avrupa Parlamentosu (AP) Genel Kurulu'nun kabul ettiği 2023-2024 Türkiye Raporu'na sert tepki gösterdi. Kurtulmuş, raporun "haksız ithamlarla dolu" olduğunu ve yapıcı bir diyalog ile ortak gelecek vizyonuna katkı sunmaktan uzak olduğunu belirtti.
AP Raporuna Eleştiriler
Kurtulmuş, yaptığı açıklamada, Avrupa Parlamentosu'nun Türkiye'ye yönelik eleştirel yaklaşımını kabul edilemez bulduğunu ifade etti. Raporun, Türkiye'nin son yıllarda gerçekleştirdiği reformları ve attığı olumlu adımları görmezden geldiğini savundu. Ayrıca, Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne tam üyelik sürecindeki beklentilerinin karşılanmaması ve vize serbestisi gibi konularda yaşanan gecikmelerin de raporda yeterince ele alınmadığını vurguladı.
Türkiye-AB İlişkilerinde Yeni Dönem mi?
Türkiye ile Avrupa Birliği arasındaki ilişkiler, son yıllarda çeşitli inişler ve çıkışlar yaşadı. Özellikle, Türkiye'deki siyasi gelişmeler, insan hakları ihlalleri iddiaları ve Doğu Akdeniz'deki enerji kaynakları konusundaki anlaşmazlıklar, ilişkilerin gerilmesine neden oldu. Avrupa Parlamentosu'nun Türkiye raporu da bu gergin ortamda yayımlandı ve Ankara'nın sert tepkisine yol açtı. Raporun, Türkiye-AB ilişkilerinde yeni bir dönemin başlangıcı olup olmayacağı merak konusu.
Türkiye'nin Avrupa Birliği Beklentileri
Türkiye, uzun yıllardır Avrupa Birliği'ne tam üyelik hedefiyle çalışmalarını sürdürüyor. Ancak, üyelik süreci çeşitli siyasi engellerle karşılaşıyor ve müzakereler durma noktasına gelmiş durumda. Türkiye, Avrupa Birliği'nden beklentilerinin karşılanmasını ve üyelik sürecinin yeniden canlandırılmasını istiyor. Vize serbestisi, Gümrük Birliği'nin güncellenmesi ve terörle mücadele gibi konularda da AB'den somut adımlar bekliyor.
- Vize serbestisi sağlanması
- Gümrük Birliği'nin güncellenmesi
- Terörle mücadelede destek
Numan Kurtulmuş'un açıklamaları, Türkiye'nin Avrupa Birliği ile ilişkilerindeki mevcut durumu ve beklentilerini net bir şekilde ortaya koyuyor. AP raporuna gösterilen tepki, Ankara'nın Brüksel'e yönelik eleştirilerinin ve hayal kırıklığının bir yansıması olarak değerlendirilebilir. Türkiye, Avrupa Birliği ile ilişkilerini karşılıklı saygı ve anlayış çerçevesinde geliştirmek istiyor, ancak haksız eleştirilere ve çifte standartlara da tahammül etmeyeceğini vurguluyor.
