Polisin Dipçik Vurduğu Çocuk: 16 Yıl Sonra Görevden Alındı!
Gündem

Polisin Dipçik Vurduğu Çocuk: 16 Yıl Sonra Görevden Alındı!


17 June 20255 dk okuma23 görüntülenmeSon güncelleme: 16 July 2025

Hakkari'de 2009 yılında yaşanan ve büyük yankı uyandıran olayda, 14 yaşındaki Seyfullah Turan'ı silah dipçiğiyle ağır yaralayan özel harekat polisi Bahadır Turan, olaydan tam 16 yıl sonra memuriyetten çıkarıldı. Yargıtay tarafından onanan 6 yıl 3 aylık hapis cezası, bu kararın alınmasında etkili oldu. Bu olay, Türkiye'de polis şiddeti ve cezasızlık tartışmalarını yeniden alevlendirdi.

Olayın Geçmişi: Hakkari'de Neler Yaşandı?

23 Nisan 2009 tarihinde Hakkari'de, arkadaşlarıyla boş bir arazide top oynayan Seyfullah Turan, özel harekat polisi Bahadır Turan'ın hedefi oldu. Uzun namlulu silahın dipçiğiyle vurulan Turan ağır yaralandı. Olayın ardından başlatılan soruşturma ve yargılama süreci uzun yıllar sürdü. Polis Turan hakkında "nitelikli yaralama" suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezası verildi ve bu ceza Yargıtay tarafından onandı. Ancak, Turan'ın tutuklanması ve tahliyesi, kamuoyunda tepkilere yol açtı.

İçişleri Bakanlığı, tahliye sonrasında Turan'ın memuriyet görevine son verdi. Bakanlık tarafından yapılan açıklamada, "İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü emrinde polis memuru olarak görev yapmaktayken, kasten yaralama suçu nedeniyle yargılandığı dava neticesinde verilen hapis cezası hükmünün kesinleşmesi suretiyle memurluğa alınma şartını kaybettiğinden bahisle, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 98 maddesi gereğince Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından görevden alınmıştır" denildi.

Yargı Süreci: Adalet Yerini Buldu mu?

Olayın ardından başlatılan yargı süreci, çeşitli aşamalardan geçti. İlk olarak, polis Turan hakkında "kasten öldürmeye teşebbüs ve işkence" suçlarından dava açıldı. Ancak, dava "güvenlik" gerekçesiyle Isparta 3. Asliye Ceza Mahkemesi'ne gönderildi. Mahkeme, polisin "meşru müdafaa halinde ve psikolojisinin bozuk olduğu, zor kullanma yetkisini kullandığı" gerekçesiyle 6 ay 7 gün hapis cezası verdi ve ardından bu ceza para cezasına çevrildi. Bu karar, kamuoyunda büyük tepkiyle karşılandı.

Seyfullah Turan'ın avukatları, kararın Yargıtay tarafından onanması üzerine 2014'te Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) başvurdu. AYM, 9 Kasım 2017 tarihli kararında, "işkence ve kötü muamele yasağının ihlal edildiğine" ilişkin başvuruyu kabul edilemez buldu. Ancak, "yaşam hakkının ihlal edildiğine" ilişkin başvuruyu kabul etti ve ihlal kararı verdi. Yeniden yargılama yapılmasına karar verildi. Bu sefer dava, Elazığ'a taşındı. Sanık polis Turan 5 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Turan'ın avukatları, bu kez sanık polisin "öldürmeye teşebbüs" suçundan cezalandırılması talebiyle İstinaf Mahkemesi'ne başvurdu. Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi, cezayı az bularak kararı bozdu ve yerel mahkemeye gönderdi. Elazığ 3. Ağır Ceza Mahkemesi, yeniden görülen davada Turan'a 6 yıl 3 ay hapis cezası verdi. İstinaf mahkemeleri de kararı onadı.

Türkiye'de Polis Şiddeti ve Cezasızlık Sorunu

Bu olay, Türkiye'de polis şiddeti ve cezasızlık sorununa dikkat çekiyor. İnsan hakları örgütleri, Türkiye'de polis şiddetinin yaygın olduğunu ve faillerin genellikle cezasız kaldığını belirtiyor. Bu durum, toplumda adalete olan güveni sarsıyor ve hukuk devletinin zedelenmesine yol açıyor. Seyfullah Turan olayında olduğu gibi, uzun yıllar süren yargı süreçleri ve verilen cezaların yetersizliği, bu sorunun ciddiyetini gözler önüne seriyor.

Bu olay, sadece Seyfullah Turan'ın değil, Türkiye'deki birçok mağdurun yaşadığı adaletsizliği simgeliyor. Polis şiddetine karşı daha etkin mekanizmaların oluşturulması, faillerin cezasız kalmaması ve mağdurların haklarının korunması, hukuk devletinin temel gerekliliklerindendir.