Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Hakan, eski TBMM Başkanı Bülent Arınç'a yönelik sert eleştirilerde bulundu. Hakan, Arınç'ın son zamanlardaki sessizliğine dikkat çekerek, "Abi neredesin ya? Niye sesin çıkmıyor? Yoksa yine tarihin yanlış tarafında mısın?" şeklinde bir soru yöneltti. Bu çıkış, siyaset kulislerinde büyük yankı uyandırdı.
Ahmet Hakan'ın Eleştirilerinin Arka Planı
Ahmet Hakan, yazısında son dönemde yaşanan önemli gelişmeleri sıralayarak, Bülent Arınç'ın bu konulardaki sessizliğini eleştirdi. Hakan'ın dikkat çektiği gelişmeler şunlardı:
- Erdoğan'ın talebi üzerine Suriye'ye yaptırımlar kalktı.
- Suriye Devlet Başkanı Şara, Trump'la görüştü.
- Trump, İsrail yönetimine pek yüz vermedi.
- İstanbul, Ukrayna / Rusya barışının merkezi haline geldi.
- Taraflar, birbirlerine “sıkıysa İstanbul’a gel” diye meydan okuyor.
- Yarım asırlık kanlı süreç bitti. PKK, silah bıraktı, kendini feshetti.
- Diyarbakır’da halaylar çekiliyor. DEM Parti, Türkiye partisi oluyor.
Hakan, bu gelişmeler ışığında Arınç'ın sessizliğini manidar bulduğunu ifade etti.
Geçmişteki Sevinç Çığlıkları ve Günümüzdeki Sessizlik
Ahmet Hakan, Bülent Arınç'ın geçmişte bazı olayları yanlış okuyarak "Kurban olduğum Allah verdikçe veriyor" şeklinde sevinç çığlıkları attığını hatırlattı. Hakan, Arınç'a şu sözlerle seslendi: "Abi neredesin ya? Niye sesin çıkmıyor? Yoksa yine tarihin yanlış tarafında mısın?" Bu sözler, Arınç'ın geçmişteki açıklamalarına gönderme yaparak, günümüzdeki sessizliğinin nedenini sorguladı.
Siyasi Arenada Beklenen Etkiler
Ahmet Hakan'ın bu sert eleştirileri, siyasi arenada geniş yankı buldu. Bülent Arınç'ın bu eleştirilere nasıl bir yanıt vereceği merak konusu olurken, bu polemiğin siyasi dengeleri nasıl etkileyeceği de yakından takip ediliyor. Özellikle, Arınç'ın geçmişteki açıklamaları ve AK Parti içindeki konumu göz önüne alındığında, bu tartışmanın daha da büyümesi bekleniyor.
Ahmet Hakan'ın Bülent Arınç'a yönelik bu beklenmedik çıkışı, siyasi gündemi sarsarken, Arınç'ın sessizliği ve gelecekteki olası açıklamaları merakla bekleniyor. Bu polemik, Türk siyasetinde yeni bir dönemin başlangıcı olabilir.
