Gazeteci Ahmet Hakan, Mümtaz'er Türköne'nin son açıklamalarına sert bir dille yanıt verdi. Türköne'nin "Türk milliyetçisi sıfatıyla, hayatımın geri kalanını bir Kürt olarak yaşamaya karar verdim" sözleri üzerine Hakan, dikkat çekme çabası olarak nitelendirdiği bu durumu eleştirdi.
Ahmet Hakan'dan Sert Eleştiri
Ahmet Hakan, Hürriyet'teki köşesinde Mümtaz'er Türköne'nin açıklamalarını değerlendirirken, "Dikkat çekmezse çıldırır" ifadesini kullandı. Bu gönderme, Türköne'nin kamuoyunda sürekli olarak gündemde kalma isteğine yönelik bir eleştiri olarak yorumlandı. Hakan, bu tür davranışların bir hastalık olduğunu ve bu hastalığa yakalananların kurtulma şansının az olduğunu belirtti. Ancak yine de Allah'tan şifa dilemek gerektiğini sözlerine ekledi.
Hakan'ın yazısında dikkat çeken diğer noktalar ise şunlardı:
- Dikkat çekmek için yanıp tutuşmak bir hastalıktır.
- Bu hastalığa yakalananlar hep olay adamı olmak isterler.
- Olumlu ya da olumsuz hep kendilerinden söz edilsin isterler.
- İlgi hep üzerlerinde olsun isterler.
- Dikkat çekmezse ölecek gibi olurlar.
Mümtaz'er Türköne'nin Açıklamaları
Mümtaz'er Türköne, Medyascope'ta yayımlanan "Kürt Yanım" başlıklı yazısında, kimlik ve kardeşlik kavramlarına dair dikkat çekici ifadeler kullanmıştı. Türköne, "Türk milliyetçisi sıfatıyla, hayatımın geri kalanını bir Kürt olarak yaşamaya karar verdim" diyerek bu kararını Alparslan Türkeş’in "Bir Kürt ne kadar Kürt ise, ben de o kadar Kürdüm" sözlerine dayandırmıştı. Bu açıklamalar, kamuoyunda geniş yankı uyandırmış ve tartışmalara neden olmuştu.
Medyanın ve Kamuoyunun Tepkisi
Ahmet Hakan'ın eleştirileri, sosyal medyada ve diğer haber platformlarında geniş yankı buldu. Birçok kişi, Hakan'ın Türköne'ye yönelik sert eleştirilerini desteklerken, bazıları ise Hakan'ın üslubunu eleştirdi. Medyada bu konuyla ilgili çeşitli yorumlar ve analizler yapıldı. Tartışma, kimlik politikaları ve medyanın rolü gibi konuları yeniden gündeme getirdi.
Sonuç olarak, Ahmet Hakan'ın Mümtaz'er Türköne'ye yönelik eleştirileri, medyanın ve kamuoyunun gündemine oturdu. Bu tartışma, Türkiye'deki kimlik ve milliyetçilik tartışmalarının ne kadar hassas olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Hakan'ın "Allah'tan şifa dileyelim" temennisi ise, tartışmanın daha da derinleşmesine neden oldu ve uzun süre konuşulmaya devam edeceğe benziyor.