Gazeteci Fatih Altaylı'nın Silivri Cezaevi'ndeki koğuş komşusu gündeme bomba gibi düştü. 23 Haziran'dan beri tutuklu bulunan Altaylı'nın, yüksek güvenlikli F Tipi cezaevindeki komşularından birinin, 2017 yılbaşı gecesi Reina'da 39 kişiyi katleden IŞİD'li terörist Abdulgadir Masharipov olduğu öğrenildi. Bu durum, cezaevi koşulları ve güvenlik önlemleri hakkında soru işaretleri yarattı.

Reina Katliamının Failiyle Aynı Koğuşta Mı?

Fatih Altaylı'nın koğuş komşusunun Reina saldırganı olması, kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. Gardiyanların Masharipov için, "Adam hapisten bugün bırakılsa yine benzeri eylemleri yapacak bir yapıda" şeklinde yorum yapması, durumun vahametini gözler önüne seriyor. Altaylı'nın diğer koğuş komşularının ise DHKP-C mahkumları olduğu belirtiliyor. Altaylı, bir mektubunda bu durumu, "DHKP-C mahkûmları burada. Bazıları ölüm orucuna başlamış. Çok üzücü. Devlete kızdıkları için hırslarını infaz koruma memurlarından alıyorlar" şeklinde ifade etmişti.

Altaylı'nın Cezaevi Günleri Nasıl Geçiyor?

Ziyaretçileri, Fatih Altaylı'nın durumunun iyi olduğunu ancak özgürlüğünün kısıtlı olmasının onu etkilediğini belirtiyor. Ziyaretçi sayısının günde 11'e kadar çıktığı, hatta gece geç saatlerde bile ziyaretçilerinin olduğu ifade ediliyor. Altaylı, 26 Kasım'da yeniden hakim karşısına çıkacak. Tahliye edilmemesi durumunda tutukluluk süresi 5.5 ayı bulacak.

Masharipov'un İfadesi Şoke Etti

42 yaşındaki Özbekistan uyruklu Abdulgadir Masharipov, 39 kişiyi katlettiği Reina saldırısından sonra 40 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı. İfadesinde, "Öc aldım. Yaptıklarımdan pişman değilim. Kısas yaptığımı düşünüyorum" demesi, teröristin pişmanlık duymadığını ve eylemlerini haklı gördüğünü ortaya koyuyor. Türkiye'ye İran sınırından girdiği belirlenen Masharipov'un, Fatih Altaylı ile aynı koğuşta bulunması, cezaevi güvenliği konusundaki tartışmaları yeniden alevlendirdi.

Fatih Altaylı'nın koğuş komşusunun Reina saldırganı olması, cezaevi koşullarının ve güvenlik önlemlerinin ne kadar yetersiz olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Bu durum, hem Altaylı'nın güvenliği hem de diğer mahkumların durumu açısından endişe verici bir tablo çiziyor. Yetkililerin bu konuda nasıl bir adım atacağı merakla bekleniyor.