Beyaz Toros Alarmı! Devlet İçinde Savaş mı Başlıyor?
Aktüel

Beyaz Toros Alarmı! Devlet İçinde Savaş mı Başlıyor?


21 August 20255 dk okuma7 görüntülenmeSon güncelleme: 21 August 2025

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) önünde yaşanan Beyaz Toros provokasyonu, 90'lı yılların karanlık izlerini yeniden gündeme taşıdı. Medyaradar analisti Atilla Akar, bu eylemin devlet içindeki olası bir güç mücadelesinin işareti olup olmadığını değerlendirdi. Peki, bu provokasyonun ardında yatan gerçekler neler?

Beyaz Toros: Bir Sembolün Geri Dönüşü

90'lı yıllarda özellikle Güneydoğu'da yaşanan faili meçhul cinayetler, adam kaçırmalar ve işkencelerle özdeşleşen Beyaz Toros, yeniden Türkiye'nin gündemine oturdu. TBMM Susurluk Araştırma Komisyonu Raporu'na da giren bu sembol, şimdi bir mesaj aracı olarak mı kullanılıyor?

TBMM önünde bir şahsın Beyaz Toros'u yakması, dikkatleri üzerine çekti. Eylemi gerçekleştiren Mehmet Emin Fidan'ın "ÖTV indirimi yapılmadığı için" protesto amaçlı bu eylemi gerçekleştirdiği belirtildi. Ancak, bu açıklama kamuoyunda pek çok soru işaretine neden oldu. Fidan'ın soyadının Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ı çağrıştırması da ayrı bir merak konusu yarattı.

Güvenlik kaynaklarına göre, şahsın psikolojisi bozuk ve çeşitli suçlardan sabıkası bulunuyor. Ancak Akar'a göre, bu tür açıklamalar gerçeği örtbas etmek için kullanılıyor olabilir. Bu tür kişilerin devlet içindeki bazı birimler tarafından kullanıldığı ve yönlendirildiği iddiaları da mevcut.

Devlet İçindeki Ekipler Savaşı mı?

Atilla Akar'a göre, yaşananlar devlet içindeki farklı ekiplerin veya güç merkezlerinin "iç savaşı" olarak değerlendirilebilir. Bu durum, en az iki kanadın çarpışması ve durumun daha da kızışabileceği anlamına geliyor. Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş'un olayı "Süreci zehirlemek isteyenler"e bağlaması ise dikkat çekici.

Peki, bu provokasyonun olası amaçları neler olabilir? İşte bazı ihtimaller:

  • Doğrudan meclise, siyasilere ve topluma yönelik psikolojik bir eylem mi?
  • Zihinler, Beyaz Toros üzerinden yeniden mi formatlanmak isteniyor?
  • Bir "korku dönemi" mi hatırlatılıyor?
  • Açılım komisyonunun "Şehit aileleri" toplantısında yapılması manidar mı?
  • "Bu işi çözün, Beyaz Toroslar tekrar gelir" korkusu mu verilmek isteniyor?

Akar, bu ve benzeri soruların cevaplarının net olmadığını, ancak ihtimallerin üzerinde düşünülmesi gerektiğini vurguluyor. Ayrıca, emniyetin erken kanaat belirtmesinin de tartışmalara yol açtığını belirtiyor.

Unutulmamalıdır ki, Beyaz Toros simgesinin yeniden gündeme gelmesi, devlet içinde bazı kanatların "Açılım" konusunda sürtüştüğünü ve birbirine karşı pozisyon aldığını gösteriyor. Bu durum, komisyon olayında somutlaşmaktadır. "Beyaz Toros" şu anda sadece psikolojik bir simge olsa da, gelişmelerle birlikte daha sert bir hale gelebilir. Bekleyip göreceğiz.