
Fatih Altaylı'dan Cezaevi Mektubu! RTÜK Fırsat mı Bildi?
Gazeteci Fatih Altaylı'nın "Cumhurbaşkanına tehdit" suçlamasıyla tutuklanmasının ardından Silivri Cezaevi'nden gönderdiği ikinci mektup yayınlandı. Altaylı, mektubunda cezaevi koşullarını, gündemi ve özellikle RTÜK'ün tutuklanmasını fırsat bilerek lisans talebinde bulunmasını eleştirdi. Mektup, kamuoyunda geniş yankı uyandırdı.
Cezaevi Günlüğü: Yalnızlık ve Gündem Takibi
Altaylı, mektubunda cezaevindeki ilk günlerini anlatırken, ailesiyle yaptığı görüşmenin kendisine moral verdiğini belirtti. Odanın temizliğiyle ilgili yaşadığı ilginç bir olayı da aktaran Altaylı, cezaevinde 52 kanalı izleyebildiğini, Halk TV ve Sözcü TV'nin de bu kanallar arasında yer aldığını ifade etti. Ayrıca, cezaevi psikoloğunun uyarılarına rağmen dışarıdaki haberleri takip ettiğini ve dostlarından gelen desteğin kendisine güç verdiğini vurguladı.
Mektubunda AKP'li Mücahit Birinci'nin tutuklanmasıyla ilgili hukuki yorumuna teşekkür eden Altaylı, Adalet Bakanı'na da izlemediği konuşmalar hakkında yorum yapmaması tavsiyesinde bulundu. Altaylı, "Yargıyı etkilemeye çalışırken benim asla kullanmadığım 'diktatör' tanımını bana yapıştırmasın" dedi.
RTÜK'ün Lisans Talebi: AKP Dönemi Adaleti mi?
Fatih Altaylı, mektubunda en dikkat çekici eleştiriyi RTÜK'e yöneltti. RTÜK Başkanı'nın tutuklanmasını fırsat bilerek hukuksuz bir şekilde lisans talep etmesine tepki gösteren Altaylı, "Türkiye'de bir milyon YouTube yayıncısı varken bu lisansın sadece benden talep ediliyor olması da AKP döneminin adalet anlayışının simgesi gibi" ifadelerini kullandı. Bu durum, kamuoyunda büyük tartışma yarattı.
- Cezaevinde 52 kanal izlenebiliyor.
- Haftalık kantin harcama limiti 3500 TL.
- Diğer tutuklularla sadece koridorda karşılaşılıyor.
Ekonomi ve Siyasi Eleştiriler
Mektubunda ekonomi ve siyasi gelişmelere de değinen Altaylı, İran-İsrail ateşkesinin kalıcı olmayacağını öngördü. Akaryakıt fiyatlarındaki artışa ve hükümetin enflasyonu durdurma çabalarına eleştiriler yönelten Altaylı, "İktidar enflasyonu durduramıyor ama adalet için yürümek isteyen hukukçuları polis zoruyla durduruyor" dedi. Ayrıca, cezaevindeki kantin harcama limitinin yetersizliğine dikkat çekerek emeklilerin durumunu sorguladı.
Son olarak, cezaevinde diğer tutuklularla iletişim kurmanın zorluğundan bahseden Altaylı, izleyicilerine selam göndererek ülkeye ve gençlerin geleceğine sahip çıkma çağrısında bulundu. Altaylı, "Bir ülkemiz, gençlerimizin bir geleceği var. İkisine de sahip çıkmalıyız. İkisi de çok değerli, o yüzden bedeli yüksek" diyerek mektubunu sonlandırdı.