İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen FETÖ soruşturması kapsamında, Türk Silahlı Kuvvetleri'ne (TSK) yönelik düzenlenen operasyonda çarpıcı detaylar ortaya çıktı. FETÖ üyesi olduğu tespit edilen 63 askeri personel hakkında gözaltı kararı verilirken, şüphelilerden 59'u yakalandı. Operasyonun en dikkat çekici yanı ise, hakkında gözaltı kararı bulunan iki şüphelinin 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında orduya sızmış olması.

FETÖ'nün TSK İçindeki Yapılanması Nasıl Deşifre Oldu?

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, FETÖ'nün TSK içindeki yapılanmasına yönelik uzun süredir devam eden titiz bir çalışma yürüttü. Bu çalışmalar sonucunda, örgüt üyelerinin kullandığı gizli haberleşme yöntemleri ve örgüt içi bağlantıları deşifre edildi. Elde edilen deliller doğrultusunda, FETÖ ile bağlantılı olduğu tespit edilen 63 askeri personel hakkında gözaltı kararı çıkarıldı.

Operasyon kapsamında gözaltına alınan şüphelilerin, örgütün talimatları doğrultusunda hareket ettikleri, askeri sınavlara usulsüz yollarla girdikleri ve terfi ettikleri belirlendi. Ayrıca, şüphelilerin 15 Temmuz darbe girişimi sırasında aktif rol oynadıkları veya örgüte destek verdikleri de tespit edildi.

Bu operasyon, FETÖ'nün TSK içindeki yapılanmasının tamamen deşifre edilmesi ve örgüt üyelerinin adalete teslim edilmesi açısından büyük önem taşıyor.

15 Temmuz Sonrası Sızıntının Perde Arkası

Operasyonun en çarpıcı detayı, hakkında gözaltı kararı bulunan iki şüphelinin 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında orduya sızmış olması. Bu durum, FETÖ'nün darbe girişiminin ardından da TSK içindeki varlığını sürdürmeye çalıştığını ve yeni sızma yöntemleri geliştirdiğini gösteriyor.

Savcılık kaynaklarından edinilen bilgilere göre, söz konusu şüphelilerin, darbe girişiminin ardından TSK'dan ihraç edilen FETÖ üyelerinin yerine geçmek için çeşitli yöntemler kullandıkları belirlendi. Şüphelilerin, sahte belgeler düzenledikleri, referanslarını değiştirdikleri ve örgüt içi bağlantılarını kullanarak orduya sızdıkları tespit edildi.

Bu durum, TSK'nın personel alım süreçlerinin ve güvenlik önlemlerinin gözden geçirilmesi gerektiğini bir kez daha ortaya koyuyor.

FETÖ ile Mücadelede Yeni Dönem

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen bu operasyon, FETÖ ile mücadelede yeni bir dönemin başlangıcı olarak değerlendiriliyor. Operasyonun ardından yapılan açıklamada, FETÖ ile mücadelenin kararlılıkla sürdürüleceği ve örgütün tüm unsurlarının adalete teslim edileceği vurgulandı.

Bu operasyon, sadece TSK içindeki FETÖ yapılanmasına yönelik değil, aynı zamanda örgütün diğer kamu kurumlarındaki ve sivil toplum kuruluşlarındaki yapılanmalarına yönelik de önemli bir mesaj niteliği taşıyor. FETÖ ile mücadelede kararlılığın sürdürülmesi, Türkiye'nin güvenliği ve demokrasisi için hayati önem taşıyor.

FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi, Türkiye'nin yakın tarihinde derin izler bırakan bir olaydır. Bu hain girişimin ardından devletin tüm kurumlarında FETÖ ile mücadele başlatılmış ve örgütün birçok üyesi yakalanarak adalete teslim edilmiştir. Ancak, bu son operasyon, FETÖ'nün hala TSK içinde varlığını sürdürdüğünü ve yeni sızma yöntemleri geliştirdiğini göstermesi açısından önemlidir. Bu durum, FETÖ ile mücadelenin kararlılıkla sürdürülmesi ve TSK'nın personel alım süreçlerinin daha da sıkılaştırılması gerektiğini bir kez daha ortaya koymaktadır.