Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen FETÖ soruşturması kapsamında, Dışişleri Bakanlığı'nda görevli üç bürokrat hakkında gözaltı kararı verildi. 15 Temmuz darbe girişiminin yıl dönümünde yapılan operasyon, FETÖ'nün devlet kurumlarındaki yapılanmasına yönelik kararlılığın bir göstergesi olarak değerlendiriliyor.

Operasyonun Detayları

Ankara merkezli operasyon, dört ilde eş zamanlı olarak gerçekleştirildi. Savcılık, FETÖ'nün Dışişleri teşkilatındaki 'mahrem hizmetler' yapılanması soruşturması kapsamında, görevdeki üç kişinin yanı sıra, daha önce ihraç edilmiş beş kişi hakkında da gözaltı kararı çıkardı. Operasyonun detayları ve gözaltına alınan kişilerin kimlikleri hakkında henüz resmi bir açıklama yapılmadı.

Bu operasyon, devletin FETÖ ile mücadelesinde önemli bir adım olarak görülüyor. Özellikle Dışişleri Bakanlığı gibi stratejik bir kurumda yapılan bu tür operasyonlar, örgütün devlet içindeki varlığını tamamen sona erdirme amacını taşıyor.

Hakmar ve Tatbak'a Kayyum Atanması

Öte yandan, 15 Temmuz darbe girişiminin yıl dönümünde Hakmar ve Tatbak'ın sahibi Z.D.'nin gözaltına alınması ve ardından şirketlere kayyum atanması da dikkat çekici bir gelişme oldu. Z.D.'nin emniyet ifadesinde, "Fetullah Gülen sayesinde yükseldim, servetim de gitse feda olsun" dediği öğrenildi. Bu itiraf, FETÖ'nün finans kaynaklarına yönelik operasyonların ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.

İstanbul merkezli operasyonda, HAKMAR ve TATBAK'ın patronu Z.D.'nin, 'kurban bağışı', 'hac parası' ve 'Zaman gazetesine üyelik' gerekçeleri ile FETÖ’ye yardım topladığı tespit edilmişti. Bu durum, örgütün sadece devlet kurumlarında değil, aynı zamanda özel sektörde de ne kadar derinlere nüfuz ettiğini gösteriyor.

FETÖ ile Mücadelede Son Durum

Türkiye, 15 Temmuz darbe girişiminden bu yana FETÖ ile yoğun bir mücadele içerisinde. Bu mücadele kapsamında, binlerce kişi hakkında soruşturma açıldı, gözaltılar ve tutuklamalar yaşandı. Devlet kurumlarından ihraçlar yapıldı ve örgütün finans kaynakları kurutulmaya çalışılıyor.

FETÖ ile mücadele sadece hukuki süreçlerle sınırlı kalmıyor. Aynı zamanda, örgütün ideolojisiyle de mücadele etmek gerekiyor. Bu kapsamda, eğitimden medyaya, sivil toplum kuruluşlarından dini kurumlara kadar her alanda çalışmalar yapılıyor. Amaç, FETÖ'nün toplum üzerindeki etkisini tamamen ortadan kaldırmak.

Son olarak, Ankara'da Dışişleri Bakanlığı'nda görevli bürokratlara yönelik yapılan FETÖ operasyonu, devletin bu mücadeledeki kararlılığını bir kez daha gösterdi. Bu tür operasyonların devam etmesi ve örgütün tüm unsurlarının ortaya çıkarılması, Türkiye'nin geleceği açısından büyük önem taşıyor.