TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı ve AK Parti Ankara Milletvekili Fuat Oktay, 2025 Concordia Avrupa Zirvesi'nde yaptığı açıklamalarla Avrupa'ya yönelik sert eleştirilerde bulundu. Oktay, Avrupa'da stratejik körlük bulunduğunu ve bu durumun Türkiye ile olan ilişkilerde de kendini gösterdiğini vurguladı. Oktay'ın açıklamaları, Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerindeki gerginliği bir kez daha gözler önüne serdi.

Oktay'dan Dikkat Çeken Sözler

Fuat Oktay, zirvede yaptığı konuşmada, "Türkiye'ye bakış açısında da o stratejik körlüğü görüyoruz. Bunun zararının Türkiye'den çok Avrupa'ya olduğunu ifade ettik" ifadelerini kullandı. Bu sözler, Oktay'ın Avrupa'nın Türkiye'yi doğru değerlendiremediği ve bu durumun Avrupa'nın kendi çıkarlarına zarar verdiği yönündeki düşüncesini açıkça ortaya koydu.

Stratejik körlük kavramı, bir aktörün (bu durumda Avrupa) önemli stratejik bilgileri görmezden gelmesi veya yanlış yorumlaması durumunu ifade eder. Bu durum, yanlış kararlara ve uzun vadede zararlı sonuçlara yol açabilir. Oktay'ın bu kavramı kullanması, Avrupa'nın Türkiye ile ilgili politikalarının miyop ve hatalı olduğu eleştirisini içeriyor.

Oktay'ın bu açıklamaları Avrupa'da yankı uyandırırken, Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerinin geleceğiyle ilgili soru işaretlerini de beraberinde getirdi. Peki, Avrupa bu eleştirilere nasıl yanıt verecek? Türkiye ile ilişkilerde yeni bir sayfa açabilecek mi?

Avrupa'nın Stratejik Körlüğü: Ne Anlama Geliyor?

Stratejik körlük, uluslararası ilişkilerde bir devletin veya kuruluşun, uzun vadeli çıkarlarını tehdit edebilecek önemli gelişmeleri veya bilgileri görmezden gelmesi veya yanlış yorumlaması durumunu ifade eder. Bu durum, genellikle önyargılar, ideolojik saplantılar veya kısa vadeli politik çıkarlar nedeniyle ortaya çıkar.

Avrupa'nın Türkiye'ye yönelik stratejik körlüğü, çeşitli şekillerde kendini gösterebilir. Örneğin:

• Türkiye'nin bölgesel ve küresel önemi göz ardı edilebilir.
• Türkiye'nin güvenlik endişeleri yeterince ciddiye alınmayabilir.
• Türkiye'nin ekonomik potansiyeli ve fırsatları değerlendirilmeyebilir.
• Türkiye'deki siyasi ve toplumsal gelişmeler yanlış yorumlanabilir.

Bu tür bir stratejik körlük, Avrupa'nın Türkiye ile olan ilişkilerini olumsuz etkileyebilir ve her iki taraf için de zararlı sonuçlar doğurabilir.

Türkiye-Avrupa Birliği İlişkilerinde Yeni Bir Dönem mi?

Fuat Oktay'ın açıklamaları, Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerindeki mevcut durumu ve geleceğini tartışmaya açtı. İlişkilerin düzelmesi için her iki tarafın da yapması gerekenler olduğu açık. Avrupa'nın Türkiye'ye yönelik stratejik körlüğünden kurtulması ve Türkiye'nin de Avrupa Birliği ile ilişkilerini yeniden değerlendirmesi gerekiyor.

Türkiye ve Avrupa Birliği arasındaki ilişkiler, karmaşık ve çok boyutlu bir yapıya sahip. Tarihsel, siyasi, ekonomik ve kültürel faktörlerin etkisiyle şekillenen bu ilişkiler, zaman zaman inişli çıkışlı bir seyir izliyor. Ancak, her iki tarafın da birbirine ihtiyacı olduğu ve uzun vadeli çıkarlarının ortak olduğu gerçeği unutulmamalı.

Fuat Oktay'ın Avrupa'daki "stratejik körlük" vurgusu, aslında Türkiye'nin Avrupa'ya yönelik bir uyarı niteliği taşıyor. Avrupa'nın bu uyarıyı dikkate alıp almayacağı, Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerinin geleceğini belirleyecek önemli bir faktör olacak.