İhsan Süreyya Sırma'nın çarpıcı açıklamaları gündeme bomba gibi düştü. Sırma, Haçlı Seferleri sırasında Anadolu'da yaşanan acıların ve zulmün, günümüz eğitim sisteminde yeterince yer almamasına sert tepki gösterdi. Peki, bu sessizliğin ardında yatan neden ne?

Unutulan Haçlı Zulmü: İhsan Süreyya Sırma'dan Sert Eleştiri

İhsan Süreyya Sırma, yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: "Haçlılar 100 sene bu Anadolu'yu kan gölüne çevirdiler ama bizim okullarda okutulmaz. Niye? Sevgili(!) Avrupalılar üzülmesinler diye. Bu aşağılık kompleksi yeter! Kendimize gelelim ya." Sırma'nın bu sözleri, Haçlı Seferleri'nin Anadolu coğrafyasında yarattığı derin travmanın ve bu travmanın günümüzdeki yankılarının ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor.

Haçlı Seferleri, 11. yüzyılın sonlarından itibaren Avrupa'dan başlayarak Orta Doğu'ya ve Anadolu'ya yönelen bir dizi askeri seferdir. Bu seferler sırasında, özellikle Anadolu'da büyük katliamlar yaşanmış, şehirler yakılıp yıkılmış ve binlerce insan hayatını kaybetmiştir. Tarih kitaplarında bu acı olaylara yeterince yer verilmemesi, İhsan Süreyya Sırma gibi tarihçilerin ve aydınların tepkisini çekiyor.

Peki, Haçlı Seferleri'nin eğitim müfredatında yeterince yer almaması ne gibi sonuçlar doğuruyor?

• Genç nesillerin tarih bilincinin zayıflamasına neden oluyor.
• Anadolu coğrafyasının geçmişte yaşadığı acıların unutulmasına yol açıyor.
• Farklı kültürler arasındaki ilişkilerin doğru bir şekilde değerlendirilmesini engelliyor.

Batı'ya Yaranma Çabası Mı?

İhsan Süreyya Sırma'nın açıklamalarında dikkat çeken bir diğer nokta ise, "Sevgili(!) Avrupalılar üzülmesinler diye" ifadesi. Bu ifade, bazı kesimlerin Batı'ya yaranma çabası içinde olduğunu ve bu nedenle tarihi gerçeklerin çarpıtıldığını veya gizlendiğini ima ediyor. Bu durum, Türkiye'nin kendi tarihine sahip çıkması ve milli kimliğini koruması açısından büyük bir tehdit oluşturuyor.

Tarih, bir milletin hafızasıdır. Geçmişini unutan bir millet, geleceğini inşa edemez. Bu nedenle, Haçlı Seferleri gibi acı olayların da, diğer önemli tarihi olaylar gibi eğitim müfredatında yer alması ve genç nesillerin bu konuda bilinçlendirilmesi büyük önem taşıyor. Aksi takdirde, tarih tekerrür edebilir ve benzer acılar yeniden yaşanabilir.

Türkiye'nin kendi tarihine sahip çıkması, milli kimliğini koruması ve geleceğini inşa etmesi için, tarihi gerçeklerin çarpıtılmadan ve gizlenmeden aktarılması gerekiyor. İhsan Süreyya Sırma'nın bu konudaki uyarıları, tüm eğitimciler, tarihçiler ve karar vericiler tarafından dikkate alınmalıdır.