İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun, iş insanları ve siyasilerden oluşan iki ayrı "konsey" kurduğu iddiası, siyaset gündemine bomba gibi düştü. Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi'nin bu iddiasına, gazeteci Aytunç Erkin'den dikkat çekici bir yanıt geldi. Erkin, Kurtlar Vadisi göndermesi yaparak tartışmayı daha da alevlendirdi.

Konsey İddiası Nereden Çıktı?

Abdulkadir Selvi, Ekrem İmamoğlu'nun Silivri'de tutuklu bulunduğu süreçte iş dünyası ve siyaset çevresinden iki ayrı konsey oluşturduğunu öne sürdü. Bu iddia, siyasi kulislerde büyük yankı uyandırdı. Selvi'nin yazısı, İmamoğlu'nun geleceğe yönelik planları hakkında soru işaretleri yarattı.

Nefes Gazetesi yazarı Aytunç Erkin ise bu iddialara "İmamoğlu'nun 'yolu' Kurtlar'ın 'konseyi'" başlıklı yazısıyla cevap verdi. Erkin, yazısında İmamoğlu'nun siyasi geçmişine ve AK Parti'nin kuruluş dönemine dikkat çekerek tartışmayı farklı bir boyuta taşıdı.

Erkin, 26 yıl öncesine giderek şu ifadeleri kullandı:

“Tarih 18 Nisan 1999. Fazilet Partisi’nin (FP) genel seçimlerde oyu yüzde 15’e düştü. Refah Partisi döneminde başlayan gerginlik artık gün yüzüne çıkmıştı... Tayyip Erdoğan ve arkadaşlarının ‘yeni muhiti’ liberallerin yanıydı. İş dünyasıyla görüşmeler başlamış, ABD’nin önde gelen düşünce kuruluşlarıyla toplantılar yapılmıştı..."

Erkin, yazısında ayrıca AK Parti'nin kuruluş sürecindeki benzerliklere dikkat çekerek, İmamoğlu'nun da benzer bir strateji izleyip izlemediği sorusunu gündeme getirdi.

Düşünce Kuruluşları ve Siyasi Konseyler

Aytunç Erkin yazısında, dünyadaki düşünce kuruluşlarının rolüne de değindi. Özellikle ABD'deki 1777 düşünce kuruluşunun, siyasi kararları etkileme ve yönlendirme potansiyeline vurgu yaptı. Erkin, bu kuruluşların sadece ABD değil, diğer ülkelerdeki siyaseti de etkileyebileceğini belirtti.

Erkin, yazısında şu soruları sordu:

• Bu düşünce kuruluşları ne yapıyor?
• Amaçları ne?
• Ortak özellikleri neler?

Bu sorular, İmamoğlu'nun kurduğu iddia edilen konseylerin de benzer bir amaca hizmet edip etmediği sorusunu akıllara getirdi.

Cüneyd Zapsu'nun 2003 yılında CFR (Council on Foreign Relations) ile ilgili yaptığı açıklamalar da Erkin'in yazısında yer aldı. Zapsu, CFR'yi "Amerika'nın asıl karar vericileri ile bir araya gelinen, kalıcı karar vericilerle irtibat kurulan bir yer" olarak tanımlamıştı.

Tartışmanın Sonuçları ve Beklentiler

İmamoğlu'nun konsey kurduğu iddiası, siyasi arenada büyük bir tartışma başlattı. İktidar kanadı, İmamoğlu'nun "milli güvenlik sorunu" olduğunu iddia ederek, kurduğu konseyle kavga ettiklerini belirtiyor. Bu tartışmanın önümüzdeki günlerde daha da alevlenmesi bekleniyor.

Peki, bu tartışma İmamoğlu'nun siyasi geleceğini nasıl etkileyecek? İş dünyası ve siyaset çevrelerinden kimlerin bu konseylerde yer aldığı ortaya çıkacak mı? Tüm bu soruların cevabı, önümüzdeki günlerde netlik kazanacak.