Kaymakamdan Skandal Hafriyat Kararı! "Ağaç Dikiyoruz" Yeterli mi?
Aktüel

Kaymakamdan Skandal Hafriyat Kararı! "Ağaç Dikiyoruz" Yeterli mi?


01 June 20255 dk okuma12 görüntülenmeSon güncelleme: 12 June 2025

Büyükçekmece'de yaşanan kaçak hafriyat skandalı gündeme bomba gibi düştü. İddialara göre, kaymakamlık makamına yakın bir mesafede gerçekleşen çevre katliamına, "Ağaç dikiyoruz" açıklamasıyla göz yumuldu. Bu durum, CHP'li belediyelere yönelik operasyonların ardından "AKP'li belediyelere neden operasyon yapılmıyor?" sorusunu tekrar gündeme getirdi. Ancak asıl merak edilen, operasyonlarda neden hiçbir bürokratın yer almadığı.

Büyükçekmece'de Neler Oluyor?

Patronlar Kulisi'nden Ercan Öztürk'ün haberine göre, CHP'li belediyelere yönelik operasyonlarda tek bir bürokratın dahi gözaltına alınmaması, yolsuzluk soruşturmalarının inandırıcılığını zedeliyor. Bu durumun en çarpıcı örneği Büyükçekmece'de yaşandı. Fuhuş baronu olarak bilinen Bülent Alıcı'yı makamında ağırlayan Büyükçekmece Kaymakamı Ali İkram Tuna, makam odasına sadece iki kilometre mesafede gerçekleşen çevre katliamına sessiz kaldı.

Olayın detayları ise şöyle gelişti:

  • Büyükçekmece Belediyesi, göl havzasında yol açmak için İBB'den izin aldı.
  • İhale düzenlendi ve yol açma çalışmaları başladı.
  • Ancak kısa süre sonra bölgede devasa çukurlar oluştu ve kaçak hafriyat dökülmeye başlandı.
  • AK Partili meclis üyesi Yunus Mercanlı, kaçak hafriyatı görüntüleyince darp edildi.
  • Konu yargıya taşındı.

Savcılık, şikayet ve ihbarı doğrudan Büyükçekmece Kaymakamlığı'na iletti. Kaymakamlık, belediyeden konuyla ilgili açıklama istedi. Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün, kaymakamlığa gönderdiği yazıda, söz konusu alanın imar planlarında park alanı olduğunu ve ağaç dikimine uygun hale getirme çalışması yapıldığını belirtti. Kaymakam Tuna, bu yanıtı yeterli bularak herhangi bir işlem başlatmadı. Oysa kaymakamlığın sadece 2 kilometre uzağındaki bu alana gitseydi, çevre katliamına bizzat tanık olacaktı.

Hazine Arazisine Kaçak Santral!

Büyükçekmece'deki bir diğer skandal ise hazine arazisine kaçak olarak kurulan beton santrali. İddialara göre, aktif heyelan bölgesinde bulunan yedi dönümlük arazinin altı dönümü hazineye ait olmasına rağmen, buraya kaçak bir beton santrali inşa edildi. Dahası, Büyükçekmece'de inşaat yapan şirketlerin betonlarını bu santralden alma zorunluluğu getirildiği de iddialar arasında. AK Parti'nin 2023 yılında verdiği soru önergesinde, arazinin hazine arazisi olduğu vurgulanmasına rağmen, beton santrali görmezden gelindi.

Büyükçekmece'de yaşanan bu olaylar, akıllara birçok soru işareti getiriyor. Kaçak hafriyat ve beton santrali gibi çevreye zarar veren faaliyetlere neden göz yumuluyor? Bürokratlar neden soruşturmalara dahil edilmiyor? Bu soruların yanıtları, Büyükçekmece'de yaşananların ardındaki sır perdesini aralayacak.

Bu skandal, sadece Büyükçekmece'yi değil, tüm Türkiye'deki belediyelerin denetim mekanizmalarını sorgulatıyor. Çevreye duyarlı ve şeffaf bir yönetim anlayışının ne kadar önemli olduğu bir kez daha ortaya çıkıyor. Umuyoruz ki, yetkililer bu olaylardan ders çıkararak benzer durumların yaşanmaması için gerekli önlemleri alacaklardır.