Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, hakkında çıkan ve çeşitli mecralarda dolaşan iddialara sert bir şekilde cevap verdi. Bakan Şimşek, söz konusu iddiaların kendisini ve yürüttüğü programı hedef alan bir itibar suikasti girişimi olduğunu vurguladı.
İddialara Yanıt Gecikmedi
Bakan Şimşek, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, bakan olmadığı dönemde Batman'da çekilen fotoğraflar ve Londra'da daha önce satın aldığı konut üzerinden bir algı operasyonu yürütüldüğünü belirtti. Şeffaflık ilkesi gereği bu açıklamayı yapma gereği duyduğunu ifade etti.
Şimşek'in açıklamalarından satır başları şu şekildeydi:
- "Herhangi bir ticari faaliyetim yok."
- "Söz konusu kişiyle aynı karede yer aldığım görseller bakanlık görevinde olmadığım dönemde Londra ve Batman’da çekilmiştir."
- "Bakan olmadığım Ağustos 2021’de İngiltere’de yalnızca konut alımı amacıyla Sayın Abdurrahman Reşitoğlu ile ortak kurulan şirketin başka herhangi bir ticari faaliyeti yoktur. Yalnızca konut alımı amacıyla ortak kurulan şirketin başka herhangi varlığı da yoktur."
"Mesnetsiz İddialar İtibar Suikast Teşebbüsü"
Bakan Şimşek, söz konusu konutun, bakan olduğu 3 Haziran 2023 tarihli mal beyanında yer aldığını kaydetti. "Sadece birkaç fotoğraf ve edindiğim bir konut üzerinden ihalelere karışmışım gibi yapılan gerçek dışı haberleri kınıyorum" dedi.
Şimşek, açıklamalarının devamında şu ifadelere yer verdi:
Tüm bu mesnetsiz iddialar, şahsımı ve başarıyla uygulamakta olduğumuz programı hedef alan bir itibar suikast teşebbüsüdür. Bu çabalar başarısız kalmaya mahkumdur.
Ayrıca, "Bu haber görünümlü senaryolar üzerinden itibarıma verilmeye çalışılan zararın tazmini için her türlü hukuki hakkım saklıdır" diyerek hukuki yollara başvuracağını da belirtti.
Ekonomide Şeffaflık ve Güvenin Önemi
Mehmet Şimşek'in açıklamaları, ekonomi yönetiminde şeffaflığın ve güvenin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Bu tür iddiaların ekonomiye olan etkileri düşünüldüğünde, kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi büyük önem taşıyor. Özellikle Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde, ekonomik istikrarın sağlanması ve sürdürülmesi için güven ortamının korunması kritik bir faktör. Şeffaflık, hesap verebilirlik ve dürüstlük ilkeleri, hem yatırımcıların hem de vatandaşların ekonomiye olan güvenini artırarak, ülkenin kalkınmasına olumlu katkılar sağlar.
