Gezi Davası hükümlüsü Tayfun Kahraman'ın davasında yeni bir gelişme yaşandı. Avukat Cansu Çiftçi, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin Anayasa Mahkemesi (AYM) kararını uygulamamasına tepki göstererek, karara itiraz etti.

AYM Kararına Uymama Kararı

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, AYM'nin Tayfun Kahraman için verdiği 'hak ihlali' kararına uymadı. Mahkeme, Kahraman'ın eylemlerinin şiddet olayları ile bağlantısı olmadığını belirterek, AYM'nin "süper temyiz mahkemesi gibi hareket ettiği"ni iddia etti. Bu karar, kamuoyunda ve hukuk çevrelerinde büyük tartışmalara yol açtı.

Mahkeme kararında, AYM'nin yetki gasbı yaptığı ve Anayasa'ya aykırı hareket ettiği belirtildi. Kararda, "Anayasa Mahkemesi somut olayda bireysel başvuru incelemesi sonucu hak ihlali kararı verirken adeta temyiz makamı gibi hareket etmiş, oluşturmuş olduğu gerekçede hem Anayasa'ya hem de kanunun emredici hükmüne açıkça aykırı hareket ederek 'yetki gasbı'nda bulunmuştur" ifadelerine yer verildi.

Avukatın İtirazı ve Talepleri

Tayfun Kahraman'ın avukatı Cansu Çiftçi, AYM kararına direnen İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi kararına itiraz etti. Avukat Çiftçi, üst mahkeme olan İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ne dilekçe vererek, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin kararının kaldırılmasını ve AYM kararına uyulmasını talep etti.

Avukat Çiftçi, itiraz dilekçesinde şunları belirtti:

• Anayasa Mahkemesi'nin kararlarının bağlayıcı olduğu,
• Mahkemenin AYM kararına uymamasının hukuk devleti ilkesine aykırı olduğu,
• Tayfun Kahraman'ın adil yargılanma hakkının ihlal edildiği.

Gezi Parkı Davası Hakkında

Gezi Parkı olayları, 2013 yılının Mayıs ayında İstanbul'daki Gezi Parkı'nda başlayan ve tüm Türkiye'ye yayılan protesto gösterileridir. Gösteriler, hükümetin Gezi Parkı'nı yeniden düzenleme projesine karşı başlamış, ancak kısa sürede hükümet karşıtı bir harekete dönüşmüştür. Gösterilerde birçok kişi yaralanmış ve hayatını kaybetmiştir.

Gezi Parkı olayları sonrasında birçok kişi hakkında dava açılmıştır. Bu davalardan biri de Gezi Davası olarak bilinmektedir. Gezi Davası'nda, aralarında Tayfun Kahraman'ın da bulunduğu birçok sanık hakkında çeşitli suçlamalar yöneltilmiştir.

Tayfun Kahraman davasında yaşanan bu son gelişme, hukuk çevrelerinde ve kamuoyunda yakından takip edilmektedir. Üst mahkemenin vereceği karar, davanın geleceği açısından büyük önem taşımaktadır. Bu süreçte, hukukun üstünlüğü ilkesinin korunması ve adil bir yargılama yapılması beklenmektedir.