Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, Silivri Cezaevi'nde tutuklu bulunduğu sırada gazeteci Bahar Feyzan'a yaptığı açıklamalarla gündeme bomba gibi düştü. Özdağ, Gezi davası kapsamında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan Osman Kavala'nın masum olduğuna inandığını belirterek, "Keşke daha önce sahip çıksaydım" ifadelerini kullandı. Bu itiraf, siyasi çevrelerde geniş yankı uyandırdı.
Özdağ'dan Beklenmedik Çıkış
Ümit Özdağ'ın Osman Kavala hakkındaki bu beklenmedik çıkışı, kamuoyunda büyük şaşkınlık yarattı. Zira Özdağ, daha önce Kavala'ya yönelik sert eleştirilerde bulunmuştu. Ancak cezaevinde geçirdiği süre zarfında düşüncelerinin değiştiği ve Kavala'nın durumunu daha farklı değerlendirdiği anlaşılıyor. Gazeteci Bahar Feyzan, Özdağ ile yaptığı görüşmeyi sosyal medya hesabından duyurarak, "Siyasi duvarlarını yıkan bir Ümit Özdağ ile karşılaştım" yorumunu yaptı.
Özdağ'ın bu itirafı, sadece siyasi arenada değil, hukuk çevrelerinde de tartışmalara yol açtı. Birçok hukukçu, Özdağ'ın açıklamalarının Kavala davasının yeniden gözden geçirilmesi için bir fırsat yaratabileceğini savunuyor. Özellikle, "Hukuk herkese, siyasi görüşünden bağımsız olarak, eşit uygulanmalıdır" şeklindeki sözleri, hukuk devletinin temel prensiplerine vurgu yapıyor.
Sosyal Medyada Gündem Oldu
Özdağ'ın itirafı, sosyal medyada da geniş yankı buldu. Birçok kullanıcı, Özdağ'ın bu dönüşümünü takdirle karşılarken, bazıları ise eleştirel yorumlarda bulundu. Twitter'da açılan etiketler altında binlerce yorum yapıldı, tartışmalar alevlendi. İşte bazı sosyal medya yorumları:
- "Ümit Özdağ'ın bu itirafı, siyasi cesaretin bir örneği."
- "Geç kalınmış bir itiraf olsa da, önemli bir adım."
- "Siyasi hesaplar mı, yoksa gerçek bir vicdan muhasebesi mi?"
Gezi Davası ve Osman Kavala
Osman Kavala, Gezi Parkı olayları ile ilgili suçlamalarla 1 Kasım 2017'de tutuklanmış ve ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmıştı. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Kavala'nın derhal serbest bırakılması yönünde karar vermiş olsa da, bu karar Türkiye tarafından uygulanmamıştı. Kavala'nın tutukluluğu, Türkiye'nin uluslararası arenadaki imajına da zarar veren bir konu olarak öne çıkıyor.
Gezi Parkı olayları, 2013 yılında İstanbul'da başlayan ve Türkiye geneline yayılan protesto gösterileriydi. Gösteriler, hükümetin Taksim Gezi Parkı'nı yeniden düzenleme planlarına karşı başlamış, ancak kısa sürede hükümet karşıtı bir harekete dönüşmüştü. Olaylar sırasında birçok kişi yaralanmış, bazı göstericiler hayatını kaybetmişti.
Ümit Özdağ'ın bu beklenmedik itirafı, Türkiye'nin siyasi ve hukuki gündeminde uzun süre konuşulmaya devam edecek gibi görünüyor. Özdağ'ın bu çıkışı, Osman Kavala'nın durumuna ilişkin yeni tartışmaları da beraberinde getirecek ve belki de davanın yeniden açılması için bir zemin hazırlayacak. Siyasi arenadaki bu sürpriz gelişme, önümüzdeki günlerde daha da netleşecek sonuçlara gebe.
