Amerika Birleşik Devletleri, Lübnan'daki ateşkesi desteklemek ve Lübnan Silahlı Kuvvetleri (LAF) ile askeri iş birliğini güçlendirmek amacıyla önemli bir adım attı. Bu kapsamda, Beyrut'a üst düzey bir askeri yetkili gönderildi. Bu ziyaret, bölgedeki hassas dengeleri nasıl etkileyecek, ateşkes umutlarını yeşertecek mi?

ABD'den Kritik Hamle: Tümgeneral Leeney Beyrut'ta

ABD Ordu Merkezi (ARCENT) Genelkurmay Başkan Yardımcısı Tümgeneral Michael Leeney, bu hafta Beyrut'a gelerek Lübnanlı üst düzey yetkililerle bir araya geldi. Görüşmelerde, Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Aoun da yer aldı. ABD Büyükelçiliği'nin açıklamasına göre, Leeney, LAF ile yakın iş birliği içinde çalışacak ve Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Görev Gücü (UNIFIL),Fransa ve Askeri Teknik Komite ile koordinasyon sağlayacak. Amaç, LAF'nin güvenlik operasyonlarını güçlendirmek ve Lübnan'ın egemenliğine destek vermek. Bu adım, Washington'un Lübnan ile olan askeri ortaklığını pekiştirmeyi ve Lübnan-İsrail arasındaki hassas ateşkeste koordinasyonu sürdürmeyi hedefliyor.

Ateşkes İzleme Mekanizması ve Beklentiler

Tümgeneral Leeney'nin sahada liderlik rolünü üstlenmesiyle birlikte, Kasım ayında ateşkese varıldığından beri ateşkes izleme mekanizmasına başkanlık eden Tümgeneral Jasper, ABD Özel Operasyonlar Komutanlığı Merkezi (SOCCENT) komutanı olarak görevine devam edecek. Leeney, "LAF, yetenekli bir güç olarak tanınmaktadır ve toplantılarım, barış ve istikrarı sağlamak adına ne kadar kararlı olduklarını gösterdi" şeklinde konuştu. Çarşamba günü yapılan toplantıda Aoun, ABD yetkililerine LAF'nin İsrail-Lübnan sınırını güvence altına almak için tüm gücüyle çalıştığını ifade ederek, son operasyonlarda silah ve mühimmat ele geçirildiğini vurguladı.

LAF'nin Rolü ve Geleceği

Ancak, LAF'nin çift yönlü misyonunun gerekliliklerini karşılayıp karşılayamayacağına dair endişeler devam ediyor. LAF'nin hem sınır güvenliğini sağlaması hem de Hizbullah'ın silahsızlandırılmasını denetlemesi bekleniyor. Bu durum, kurumun üzerindeki baskıyı artırıyor. ABD'nin kıdemli yöneticisi ve eski Pentagon yetkilisi Bilal Saab, artırılmış askeri yardıma duyulan ihtiyacı vurgulayarak, "ABD'nin liderlik seviyesinde taahhüdünü görmekten memnunum. Şimdi, LAF'nin Hezbollah'ın silahsızlandırılmasını tamamlayabilmesi için gereken araçlarla bunu tamamlamamız gerekiyor" dedi.

Senato Dış İlişkiler Komitesi'ndeki üst düzey Cumhuriyetçi ve Demokrat üyeler, bu ayın başlarında LAF'ye sert bir uyarıda bulunarak, ABD'nin aracılık ettiği ateşkesi hızlandırması gerektiğini, aksi takdirde Beyrut'a yönelik Amerikan askeri yardımlarının yeniden değerlendirilebileceğini belirtti. Mevcut ateşkes anlaşmasına göre, Hizbullah savaşçılarının ve silahlarının, İsrail sınırından en az 30 kilometre uzaklaşması gerekiyor. Karşılığında, İsrail'in işgal ettiği Lübnan topraklarından çekilerek LAF'nin kontrolü devralmasına izin vermesi gerekiyor. Ancak, İsrail, Hezbollah'ın silahsızlandırılmasının tamamlanmadığını belirterek sınır boyunca beş mevkiini tutmaya devam ediyor.

Lübnan Cumhurbaşkanı, hükümetteki danışmanlarına ve bakanlara, Hizbullah'ın silahlarını teslim etmesini sağlamak için tüm sorumluluğu üzerine aldığını ve grup ile doğrudan ilgileneceğini defalarca ifade etti. Ancak, İsrail'in Lübnan'daki Hizbullah hedeflerine yönelik hava saldırıları devam ediyor. Hizbullah, saldırılarına karşı misilleme yapmadı ancak Lübnan devletini eleştirerek, saldırıları engellememekle suçladı. İstihbarat değerlendirmeleri, Hizbullah'ın envanterinin büyük bir kısmının, hassas güdümlü füzeler ve insansız hava araçları da dahil olmak üzere, son bir yıl içinde İsrail operasyonlarıyla yok edildiğini gösteriyor.

Çarşamba günü yapılan toplantıda Aoun, ABD ve Fransa'nın izleme mekanizmasının önemli üyeleri olarak, İsrail'in saldırılarını durdurması, işgal ettiği mevkiilerden çekilmesi ve Hezbollah ile savaş sırasında yakalanan Lübnanlı esirleri geri göndermesi için baskı yapmalarını talep etti.

ABD'nin Lübnan'a gönderdiği üst düzey askeri heyet, bölgedeki ateşkes çabalarına destek verme ve istikrarı sağlama amacını taşıyor. Ancak, LAF'nin karşı karşıya olduğu zorluklar, Hizbullah'ın silahsızlandırılması ve İsrail'in devam eden saldırıları gibi faktörler, bu çabaların başarısını etkileyebilir. Bölgedeki gelişmeler yakından takip edilirken, ABD'nin ve uluslararası toplumun Lübnan'a yönelik desteği, ülkenin geleceği açısından kritik öneme sahip olacak.