Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) 51. Dışişleri Bakanları Konseyi Toplantısı'nda önemli açıklamalarda bulundu. İslam dünyasının temsilcileriyle İstanbul'da bir araya gelmekten duyduğu memnuniyeti dile getiren Erdoğan, toplantıda alınan kararların İslam ümmeti ve insanlık için hayırlara vesile olmasını temenni etti. Konuşmasında, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarına sert tepki gösteren Erdoğan, "2 milyarlık İslam aleminin tek başına bir kutup haline gelmesi şarttır" dedi.

İsrail'in Gazze'deki Zulmü ve Türkiye'nin Desteği

Erdoğan, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarında hayatını kaybedenleri rahmetle anarak, yaralanan Filistin vatandaşlarına şifa diledi. Türkiye'nin Filistin halkıyla acıyı ve hüznü paylaştığını vurgulayan Erdoğan, "Filistinli kardeşlerimiz bilsinler ki zulmün bugün karanlığı ne kadar koyu olsa da inşallah adalet tecelli edecek, zafer mutlaka inananların olacaktır" şeklinde konuştu. İsrail'in işgal, istila, yıkım ve katliam politikalarının son iki yıldır giderek arttığını belirten Erdoğan, Batılı güçlerin koşulsuz desteğini arkasına alan İsrail'in bölgeyi istikrarsızlığa sürüklemeye devam ettiğini söyledi.

Erdoğan, İsrail'in Gazze'yi devasa bir enkaza çevirdiğini, sağlık tesislerini, okulları, camileri ve kiliseleri bombaladığını hatırlattı. Yardım sırası bekleyen insanların hunharca katledildiğini, her gün çoğu çocuk ve kadın yüzlerce masum sivilin İsrail güçleri tarafından bilerek şehit edildiğini ifade etti. Gazze'de yaşayan 2 milyon Filistinlinin hayatta kalma mücadelesi verdiğini belirten Erdoğan, İsrail'in Lübnan, Yemen ve Suriye'yi de hedef aldığını kaydetti.

İsrail'in İran'a Saldırıları ve Bölgesel İstikrarsızlık

Erdoğan, İsrail'in devlet terörüne 13 Haziran'dan itibaren Türkiye'nin komşusu İran'ın da maruz kaldığını aktardı. "İsrail'in İran'a gerçekleştirdiği saldırıları en güçlü şekilde telin ediyorum" diyen Erdoğan, Netanyahu hükümetinin bölgesel barışın önündeki en büyük engel olduğunu vurguladı. İsrail'in Gazze, Lübnan, Yemen, Suriye ve son olarak İran'a gerçekleştirdiği saldırıların haydutluk olduğunu ifade eden Erdoğan, İran'ın nefsi müdafaa çerçevesinde aldığı tedbirlerin doğal ve meşru olduğunu belirtti.

Erdoğan, uluslararası hukuku ihlal eden bu eylemlerin, İsrail'in bölgede yürüttüğü stratejik istikrarsızlaştırma politikasına hizmet ettiğini vurguladı. Saldırıların, İran'ın nükleer programıyla ilgili müzakerelerin yoğunlaştığı bir dönemde gerçekleşmesinin manidar olduğunu belirten Erdoğan, Netanyahu hükümetinin müzakere sürecini baltalamayı hedeflediğini söyledi.

İslam Dünyasına Birlik Çağrısı

Erdoğan, İslam dünyasına birlik ve beraberlik çağrısında bulunarak, "Çok kutuplu dünyada, 2 milyarlık İslam aleminin tek başına bir kutup haline gelmesi şarttır" dedi. İslam dünyasının çok daha büyük rol oynayacağı ancak aynı zamanda daha fazla sorumluluk üstleneceği bir dönemin arifesinde olunduğunu belirten Erdoğan, teşkilatın kurulduğu günden bu yana hep barış ve diyalog mesajı taşıdığına, her türlü aşırıcılığa karşı dimdik durduğuna dikkati çekti.

Erdoğan, Hucurat suresinin "Müminler ancak kardeştirler. Öyleyse, kardeşlerinizin arasını düzeltin ve Allah'tan korkun ki rahmete eresiniz" ayetini hatırlatarak, önce kendi içimizdeki ihtilafları çözmemiz gerektiğini vurguladı. Ortak bir tarihin, ortak bir medeniyetin ve ortak bir inancın mensupları olarak, istikbalimizi ilgilendiren her konuda çözüm üretecek irade ve kapasiteye sahip olduğumuzu belirtti.

Erdoğan'ın bu açıklamaları, İslam dünyasında büyük yankı uyandırdı. Bölgedeki gerginliğin tırmandığı bir dönemde yapılan bu çağrı, İslam ülkeleri arasındaki işbirliğinin ve dayanışmanın önemini bir kez daha gözler önüne serdi. Türkiye'nin, Filistin halkına verdiği destek ve İsrail'in saldırgan politikalarına karşı duruşu, uluslararası kamuoyunda takdirle karşılanmaya devam ediyor.