
İBB'de Sular Durulmuyor! Genel Sekreterden Şok İddialar!
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasıyla çalkalanmaya devam ediyor. Eski Genel Sekreter Can Akın Çağlar'ın savcılıkta verdiği ifade, bomba etkisi yarattı. Çağlar, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun 3 resmi danışmanı olduğunu ve bu kişilerin yetki alanlarına müdahale etmenin mümkün olmadığını belirtti. Bu açıklama, İBB'deki yetki dağılımı ve karar alma süreçleri hakkında önemli soruları gündeme getirdi.
İBB'de Kimin Sözü Geçiyor?
Çağlar, ifadesinde danışmanların görev alanlarını net bir şekilde tanımlayarak, "Basın ve iletişim konusunda Murat Ongun, belediyenin iştirakleri konusunda Ertan Yıldız, personel ve insan kaynakları konusunda Yiğit Oğuz Duman yetkiliydi. Bu şemada sınırlar kati şekilde belirlenmişti" dedi. Bu ifadeler, İBB yönetiminde danışmanların ne kadar etkili olduğu ve genel sekreterin yetkilerinin ne ölçüde kısıtlandığı konusunda tartışma yarattı.
Çağlar'ın açıklamaları, İBB'deki yetki dengesi ve karar alma süreçleri hakkında önemli ipuçları sunuyor. Özellikle ihaleler ve harcamalar konusunda genel sekreterin yetkisinin sınırlı olması, dikkat çekici bir durum. Bu durum, İBB'deki denetim mekanizmalarının etkinliği ve şeffaflığı konusunda soru işaretleri yaratıyor.
- İhalelere müdahale mümkün değil
- Bütçe kullanımı ilgili birimlerin inisiyatifinde
- Daire başkanları da harcama yetkilisi
Tartışmalar ve Müdahaleler
Çağlar, savcılık ifadesinde belediyedeki hiçbir ihale ve harcama sürecine müdahale edemediğini, yetki alanlarının kesin sınırlarla çizildiğini ve kendi alanlarına müdahale etme söz konusu olduğunda da sert tartışmalar yaşadığını belirtti. Görev yaptığı süreçte Ertan Yıldız ve Murat Ongun ile tartışma yaşadığını aktaran Çağlar, her iki tartışmanın da kendi alanlarına müdahale etmemesi gerektiği yönünde yaşandığını ifade etti.
Bu açıklamalar, İBB içinde farklı yetki alanları ve çıkar çatışmaları olduğunu gösteriyor. Genel sekreterin yetkisinin kısıtlanması ve danışmanların etkili pozisyonları, İBB yönetiminde bir tür güç mücadelesi yaşandığı izlenimi veriyor.
İmamoğlu ile İlişkisi Nasıldı?
Çağlar, Ekrem İmamoğlu'nu göreve başlamadan sadece 10 gün önce tanıdığını ve öncesinde hiç tanışmadığını belirterek, İmamoğlu'nun kasası olmasının mümkün olmadığını söyledi. Bürokratik geçmişinden dolayı ikili ilişkileri iyi olduğu için kendisinin seçilmiş olabileceğini dile getirdi. Bu açıklamalar, Çağlar'ın İBB'deki göreve nasıl geldiği ve İmamoğlu ile ilişkisinin niteliği hakkında önemli bilgiler sunuyor.
İBB'deki yolsuzluk soruşturması derinleştikçe, Can Akın Çağlar'ın açıklamalarıyla yeni bir boyut kazandı. İBB'deki yetki dağılımı, karar alma süreçleri ve danışmanların rolü hakkında ortaya atılan iddialar, kamuoyunun dikkatini çekmeye devam ediyor. Soruşturmanın ilerleyen aşamalarında, bu iddiaların ne kadarının doğru olduğu ve İBB yönetiminde nasıl bir değişim yaşanacağı merakla bekleniyor.