
İstanbul Barajları Alarm Veriyor! Doluluk Oranı Şok Etti (27 Ekim)
İstanbul'un su kaynakları alarm veriyor! İSKİ'nin 27 Ekim 2025 tarihli son verilerine göre, İstanbul barajlarındaki doluluk oranı kritik seviyeye düştü. Şehrin su ihtiyacını karşılayan barajlardaki su seviyesinin düşmesi, kuraklık endişelerini de beraberinde getirdi. Peki, İstanbul'da barajların doluluk oranları neden düştü ve bu durum nelere yol açabilir?
İstanbul Barajlarında Son Durum: Rakamlarla Gerçekler
İSKİ'nin açıkladığı verilere göre, İstanbul barajlarının ortalama doluluk oranı %23,27 seviyesine geriledi. Bu oran, geçtiğimiz yılların aynı dönemine göre oldukça düşük bir seviyede. Barajlardaki su seviyesinin düşmesinde etkili olan faktörler arasında, mevsim normallerinin altında seyreden yağışlar ve artan su tüketimi yer alıyor. İşte bazı barajların doluluk oranları:
- Ömerli Barajı: %28
- Terkoz Barajı: %18
- Alibeyköy Barajı: %35
- Büyükçekmece Barajı: %21
- Sazlıdere Barajı: %15
Görüldüğü gibi, barajların çoğunda doluluk oranları oldukça düşük seviyelerde seyrediyor. Bu durum, İstanbul'da su sıkıntısı yaşanabileceği endişesini artırıyor.
Kuraklık Tehlikesi Kapıda mı? Uzmanlar Uyarıyor
Barajlardaki doluluk oranlarının düşmesiyle birlikte, uzmanlar da kuraklık tehlikesine dikkat çekiyor. Meteoroloji uzmanları, önümüzdeki aylarda da yağışların mevsim normallerinin altında seyretmesi durumunda, İstanbul'da ciddi su sıkıntısı yaşanabileceği uyarısında bulunuyor. Su kaynaklarının korunması ve su tasarrufu konusunda vatandaşların bilinçlendirilmesi gerektiği vurgulanıyor.
Peki, su tasarrufu için neler yapabiliriz? İşte bazı öneriler:
- Diş fırçalarken, tıraş olurken ve bulaşık yıkarken musluğu kapatın.
- Kısa duşlar alın.
- Çamaşır ve bulaşık makinelerini tam dolmadan çalıştırmayın.
- Bahçe sulamalarını sabah veya akşam saatlerinde yapın.
- Su kaçaklarını tespit ederek onarın.
Unutmayalım ki, su kaynaklarımız sınırlı ve bilinçli tüketimle geleceğimizi koruyabiliriz.
İstanbul'da barajlardaki doluluk oranlarının düşmesi, sadece bir uyarı sinyali değil, aynı zamanda harekete geçmemiz gereken bir durum. Bireysel olarak alacağımız su tasarrufu önlemleriyle, şehrimizin su kaynaklarını koruyabilir ve kuraklık tehlikesine karşı önlem alabiliriz. Yetkililerin de bu konuda gerekli çalışmaları yapması ve uzun vadeli su politikaları geliştirmesi büyük önem taşıyor.












