
İtalya'dan Arnavutluk'a Göçmen Transferi Yasası Onaylandı! Şok Detaylar
İtalya'da sağ koalisyon hükümetinin, Arnavutluk'ta kurduğu göçmen merkezlerine topraklarındaki geri gönderme tesislerinde tutulan düzensiz göçmenlerin sevk edilebilmesi için mart ayında çıkardığı kanun hükmünde kararname, parlamentoda kabul edilerek yasalaştı. Bu karar, İtalya'nın göçmen politikalarında önemli bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor.
Arnavutluk'taki Göçmen Merkezleri Artık Yasal
Roma ve Tiran arasında Kasım 2023'te imzalanan anlaşma uyarınca, Akdeniz'de kurtarılan düzensiz göçmenlerin iltica başvuruları sonuçlanıncaya kadar tutulması için Arnavutluk'ta kurulan ancak faaliyete geçmesi idari yargı kararlarıyla geciken merkezlerin işletilebilmesi için hükümetin kabul ettiği kararname, parlamentodaki onay sürecini tamamladı. Bu merkezlerin işletilmesi artık yasal zemine oturtulmuş oldu. Hükümet, bu merkezleri düzensiz göçle mücadelede önemli bir araç olarak görüyor.
Ulusal basında çıkan haberlere göre, geçen hafta parlamentonun alt kanadı Temsilciler Meclisi'nde onaylanan kararname, dün akşam da parlamentonun üst kanadı Senato'da oylandı. 205 sandalyeli Senato Genel Kurulu'ndaki oylamada, 56 "hayır" oyuna karşılık sağ koalisyon iktidarı partilerine mensup 90 senatörün "evet" oyuyla kabul edilerek yasalaştı.
Söz konusu yeni yasal düzenleme, halihazırda İtalya'daki geri gönderme merkezlerinde bulunan, bir mahkeme tarafından sınır dışı edilme kararı onaylanmış kişilerin de Arnavutluk'taki merkezlere nakledilmesini öngörüyor. İtalyan hükümeti, 28 Mart'ta çıkardığı bu kanun hükmündeki kararnameye dayanarak 11 Nisan'da hakkında sınır dışı kararı bulunan 40 göçmeni İtalya'dan Arnavutluk'taki bu merkezlere nakletmiş ve daha sonra birkaçını buradan sınır dışı etmişti.
Kan Hakkı Yasasında Değişiklik
Diğer yandan, dün parlamentonun alt kanadı Temsilciler Meclisi'nde de Arnavutluk'taki merkezlere ilişkin yeni düzenlemeyle aynı gün bakanlar kurulunca kabul edilen İtalyan vatandaşı olmada "kan hakkı (ius sanguinis)" olarak bilinen düzenlemede değişiklik öngören yeni yasa onaylandı. Buna göre, kan hakkı üzerinden yapılacak başvurulara nesil sınırı getirildi. Başka vatandaşlıkla yurt dışında doğan İtalyan kökenlilerin kan bağına dayalı olarak İtalyan pasaportu alabilmeleri iki kuşakla sınırlandırıldı. Buna göre sadece İtalyan büyükanne ya da büyükbabası olan kişiler vatandaşlık alabilecek, büyük büyükbabaları olanlar ise kapsam dışı bırakılacak.
Tartışmalı Göçmen Merkezleri
İtalya'nın Arnavutluk'taki tartışmalı göçmen merkezleri İtalya Başbakanı Giorgia Meloni ile Arnavutluk Başbakanı Edi Rama'nın 6 Kasım 2023'te Roma'da imzaladıkları anlaşma, İtalyan güvenlik güçleri tarafından Akdeniz'de kurtarılan reşit ve sağlıklı erkek düzensiz göçmenlerin, Arnavutluk'a nakledilmesini ve iltica taleplerinin inceleneceği süre boyunca burada kalmalarını öngörüyor.
Söz konusu anlaşma, bir AB ülkesinin, kendisine gelen düzensiz göçmenleri Birlik üyesi olmayan başka ülke toprağına göndermesini düzenleyen ilk anlaşma özelliğini taşıyor. Anlaşma çerçevesinde İtalya tarafından Arnavutluk'un kuzeybatısındaki Şingin Limanı'nda ilk kabul merkezi ve Gjader bölgesinde ise sonraki prosedürler için tesis ve geri gönderme merkezi kurulmuştu.
Arnavutluk'taki bu merkezlere 16 Ekim 2024'te, 8 Kasım 2024'te ve 26 Ocak'ta Akdeniz'de kurtarılan üç farklı göçmen grubu taşınmış ancak her üç gruptaki göçmenler, Roma Mahkemesinin farklı gerekçeli kararları sebebiyle İtalya'ya geri götürülmüştü.
Meloni hükümetinin, düzensiz göçe karşı "caydırıcı unsur" olarak sunduğu Arnavutluk'taki göçmen merkezleri, muhalefet ve sivil toplum kuruluşları tarafından "İtalya'nın parasının sokağa atıldığı" gerekçesiyle sert şekilde eleştiriliyor.
İtalya'nın Arnavutluk'taki göçmen merkezlerine ilişkin yasanın parlamentoda onaylanması, Avrupa'da göç politikaları konusunda yeni bir tartışma başlatabilir. Bu karar, diğer Avrupa ülkelerinin de benzer adımlar atmasına ön ayak olabilir. Ancak, insan hakları örgütleri ve muhalefet partileri, bu uygulamanın göçmenlerin haklarını ihlal ettiğini ve insani olmadığını savunuyor. İtalya hükümetinin bu eleştirilere nasıl yanıt vereceği ve uygulamanın uzun vadede nasıl sonuçlar doğuracağı merak konusu.