
Kanlı 1 Mayıs Meydanları: İşçi Bayramı'nın Acı Tarihi!
1 Mayıs, dünyanın dört bir yanında işçi sınıfının birlik, mücadele ve dayanışma günü olarak kutlanırken, bu günün ardında yatan acı gerçekler çoğu zaman göz ardı ediliyor. Türkiye'de 1 Mayıs denince akla ilk gelen yerlerden biri, 1977'de yaşanan katliamla hafızalara kazınan Taksim Meydanı oluyor. Ancak Taksim, bu acı tarihin sadece bir parçası. Dünyanın pek çok yerinde 1 Mayıs, "kanlı meydanlar" ile anılıyor. Bu yazıda, 1 Mayıs'ın köklerine ve farklı coğrafyalardaki acı olaylara odaklanarak, bu önemli günün anlamını derinlemesine inceleyeceğiz.
1 Mayıs'ın Doğuşu: Şikago'dan Haymarket'e
1 Mayıs'ın temelleri, 1886 yılında ABD'nin Şikago kentinde yaşanan bir işçi katliamına dayanıyor. O dönemde, işçilerin ortalama çalışma süresi 16-18 saat gibi insanlık dışı seviyelerdeydi. Sendikalar, bu duruma karşı çıkarak 8 saatlik iş günü talebiyle 1 Mayıs'ta genel grev ilan etti. Yüz binlerce işçinin katıldığı grev, kısa sürede büyüdü ve işçi sınıfının gücünü gösterdi. Ancak, grevin üçüncü gününde McCormick Hasat Makineleri Fabrikası önünde grevci işçiler ile grev kırıcılar arasında çıkan arbede, polisin müdahalesiyle kanlı bir şekilde sonuçlandı. Polisin açtığı ateş sonucu 4 işçi hayatını kaybetti.
Bu olay, işçiler arasında büyük bir öfkeye yol açtı. Fabrikalara "İntikam!" yazılı bildiriler asıldı ve 4 Mayıs'ta Haymarket Meydanı'nda protesto mitingi düzenlendi. Mitingin sonuna doğru, kimliği belirsiz bir kişi tarafından polislere el yapımı bir bomba atıldı. Ardından polis, kalabalığa rastgele ateş açtı. Çıkan çatışmada 7 polis memuru ve çok sayıda işçi hayatını kaybetti. Bu olayın ardından yüzlerce sosyalist ve anarşist işçi lideri tutuklandı. Bombayı kimin attığı hiçbir zaman tam olarak aydınlatılamasa da, 8 anarşist işçi sansasyonel bir davayla yargılandı ve 5'i idam cezasına çarptırıldı. Bu olay, işçi sınıfının mücadelesinde bir dönüm noktası oldu ve 1 Mayıs'ın işçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü olarak kutlanmasına zemin hazırladı.
Berlin'den Taksim'e: Kanlı 1 Mayıs Meydanları
Haymarket olayının ardından, dünyanın farklı coğrafyalarında da 1 Mayıs'lar kanlı olaylara sahne oldu. Bunlardan biri de, 1929 yılında Berlin'de yaşanan "Kanlı Mayıs" katliamıydı. O dönemde Almanya, I. Dünya Savaşı'nın ardından büyük bir ekonomik krizle boğuşuyordu. İşsizlik ve enflasyonun tavan yaptığı bu dönemde, Alman Komünist Partisi (KPD) 1 Mayıs'ı sokaklarda kutlama kararı aldı. Ancak, Sosyal Demokrat Parti (SPD) ve bazı sendikalar bu karara karşı çıktı ve 1 Mayıs'ı kapalı salonlarda kutlamayı tercih etti. Ülkede 1 Mayıs gösterileri yasaklanmasına rağmen, yaklaşık 200 bin Berlinli işçi KPD'nin çağrısına uyarak sokağa çıktı. Barışçıl bir şekilde kutlama yapmak isteyen işçilere polis şiddetle saldırdı. Polisin açtığı ateş sonucu 33 işçi hayatını kaybetti, yüzlercesi yaralandı.
Türkiye'de ise 1 Mayıs denince akla gelen en acı olaylardan biri, 1977 yılında Taksim Meydanı'nda yaşanan katliamdır. Olayda, kalabalığın üzerine ateş açılması sonucu 34 kişi hayatını kaybetti, yüzlerce kişi yaralandı. Katliamın failleri hala tam olarak aydınlatılamamış olsa da, bu olay Türkiye'deki emek hareketinin ve sol-sosyalist örgütlerin tarihinde derin izler bıraktı.
Mücadele Devam Ediyor
1 Mayıs, dünyanın dört bir yanındaki işçi sınıfının ortak mücadelesinin sembolü haline gelmiştir. Bu gün, işçilerin hakları için verdikleri mücadeleyi hatırlamak, dayanışmayı güçlendirmek ve geleceğe umutla bakmak için bir fırsattır. Kanlı meydanlarda yaşanan acılar, işçi sınıfının mücadelesinin ne kadar zorlu olduğunu gösterse de, bu mücadele hala devam ediyor. İşçiler, daha iyi çalışma koşulları, adil ücretler ve insanca yaşama hakkı için mücadele etmeye devam edeceklerdir.
- Şikago'daki Haymarket Olayı: 1 Mayıs'ın doğuşu ve işçi sınıfının direnişinin sembolü.
- Berlin'deki Kanlı Mayıs: İşçi sınıfına yönelik şiddetin ve baskının bir örneği.
- Taksim Meydanı Katliamı: Türkiye'deki emek hareketinin acı bir dönüm noktası.
Unutulmamalıdır ki, en büyük sembol ve en büyük anıt mücadelenin ta kendisidir. Her taşa, sokağa ve meydana bu gözle bakmak, zihnimizi berraklaştıracak ve mücadele azmimizi güçlendirecektir.