
Muhtarlıkta Kadın Saltanatı Mı? Seçimlerde Şok Eden Kadın Sayısı!
Türkiye'de yapılan ara seçimlerde kadın muhtar adaylarının sayısı ve seçilme oranları, toplumsal cinsiyet eşitliği tartışmalarını yeniden alevlendirdi. Küresel Eşitlik ve Kapsayıcılık Ağı Başkanı Ayşe Kaşıkırık'ın dikkat çektiği bu durum, muhtarlık kurumunda süregelen ataerkil yapının ve fırsat eşitsizliğinin bir göstergesi olarak değerlendiriliyor. Peki, seçimlerde kadınların karşılaştığı zorluklar neler ve bu 'saltanatı' kırmak için neler yapılmalı?
Ara Seçimlerde Kadın Muhtar Sayısı Şok Etti!
Türkiye'de yapılan son ara seçimlerde, seçilen kadın muhtar sayısı sadece 12 oldu. Bu durum, Küresel Eşitlik ve Kapsayıcılık Ağı Başkanı Ayşe Kaşıkırık tarafından sert bir dille eleştirildi. Kaşıkırık, muhtarlık kurumunun babadan oğula geçme eğilimini bir 'saltanat' olarak nitelendirerek, bu durumun kırılması gerektiğini vurguladı. "Bu babadan oğula geçme sistemini de, saltanatını da kırmamız gerekiyor," diyen Kaşıkırık, kadınların muhtarlık gibi önemli bir pozisyonda temsil edilmesinin önündeki engellere dikkat çekti.
Muhtarlıkta Cinsiyet Eşitsizliği: Neden Hala Bu Kadar Az Kadın Muhtar Var?
Muhtarlık, yerel yönetimlerin en temel birimlerinden biri olmasına rağmen, kadınların bu alanda temsil oranı oldukça düşük. Bunun nedenleri arasında toplumsal cinsiyet rolleri, kadınların siyasete katılımının önündeki engeller ve mevcut siyasi kültürün ataerkil yapısı sayılabilir. Kadınların muhtar adayı olmaları ve seçilmeleri sürecinde karşılaştıkları zorluklar, bu eşitsizliğin devam etmesine katkıda bulunuyor. Bu zorluklar genellikle şunları içeriyor:
- Maddi kaynaklara erişimde zorluk: Kadın adaylar, seçim kampanyaları için gerekli olan maddi kaynaklara erkek adaylara göre daha zor ulaşabiliyor.
- Toplumsal baskı ve önyargılar: Kadınların siyasette başarılı olamayacağına dair yaygın önyargılar, seçmenlerin kadın adaylara oy vermesini engelleyebiliyor.
- Ailesel sorumluluklar: Kadınların genellikle çocuk bakımı ve ev işleri gibi ailevi sorumlulukları daha fazla üstlenmesi, seçim kampanyalarına yeterince zaman ayırmalarını zorlaştırabiliyor.
Bu engellerin aşılması için, toplumsal farkındalığın artırılması, kadın adaylara yönelik destek mekanizmalarının oluşturulması ve siyasi partilerin kadınların adaylığını teşvik etmesi gerekiyor.
Bu Saltanatı Kırmak Mümkün Mü? Çözüm Önerileri
Muhtarlık kurumunda cinsiyet eşitliğinin sağlanması ve kadınların temsil oranının artırılması için çeşitli çözüm önerileri bulunmaktadır. Bunlardan bazıları şunlardır:
- Pozitif ayrımcılık uygulamaları: Siyasi partiler, kadın adayların sayısını artırmak için pozitif ayrımcılık politikaları uygulayabilirler. Örneğin, belirli sayıda kadın adayın seçimlerde yer almasını zorunlu kılabilirler.
- Kadın adaylara yönelik eğitim ve mentorluk programları: Kadın adayların seçim kampanyalarını daha etkili bir şekilde yürütebilmeleri için eğitim ve mentorluk programları düzenlenebilir.
- Toplumsal farkındalık kampanyaları: Kadınların siyasetteki rolü ve önemine dikkat çeken toplumsal farkındalık kampanyaları düzenlenerek, seçmenlerin kadın adaylara yönelik önyargıları azaltılabilir.
Türkiye'de muhtarlık kurumunda kadınların temsil oranının artırılması, toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması ve demokrasinin güçlendirilmesi açısından büyük önem taşıyor. Küresel Eşitlik ve Kapsayıcılık Ağı gibi kuruluşların bu konuya dikkat çekmesi ve çözüm önerileri sunması, bu hedefe ulaşılmasına katkı sağlayacaktır.
Ara seçimlerdeki düşük kadın muhtar sayısı, Türkiye'de toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda hala kat edilmesi gereken uzun bir yol olduğunu gösteriyor. Ayşe Kaşıkırık'ın vurguladığı gibi, muhtarlık kurumundaki bu 'saltanatın' kırılması için tüm paydaşların birlikte çalışması ve somut adımlar atması gerekiyor. Aksi takdirde, kadınların yerel yönetimlerdeki temsil oranı düşük kalmaya devam edecek ve toplumsal cinsiyet eşitliği hedefine ulaşmak zorlaşacaktır.