
Myanmar'da Korkunç Deprem! Ava Antik Kenti Yok Mu Oldu?
Myanmar'da yaşanan şiddetli depremler, ülkenin tarihi ve kültürel mirası için büyük bir yıkıma yol açtı. Özellikle Mandalay bölgesindeki Ava Antik Kenti, depremlerden en çok etkilenen yerlerden biri oldu. Tarihi pagodalar ve dini binalar büyük hasar görürken, can kayıpları da ne yazık ki artmaya devam ediyor.
Ava Antik Kenti'nde Yıkım
Myanmar Now sitesinin haberine göre, depremde Ava Antik Kenti'ndeki tarihi yapılar ağır hasar gördü. Ülkenin en büyük ikinci şehri olan Mandalay'a yakınlığıyla bilinen antik kent, popüler bir turistik merkezdi. Ancak deprem, bu tarihi mirası adeta harabeye çevirdi. Tada-U kasabasında bulunan bir seyir kulesinin çökmesi sonucu 3 kişi hayatını kaybetti. Kasabada 300'den fazla kişinin yaşamını yitirdiği belirtiliyor. Yerel halk, binaların yıkıldığını ve bazı kişilerin hala enkaz altında olduğunu ifade ediyor.
Depremin Şiddeti ve Etkileri
Myanmar'daki depremler, ülkenin orta kesimindeki Sagaing bölgesinde meydana geldi. 28 Mart'ta yaşanan 7,7 ve 6,4 büyüklüğündeki depremler, komşu ülkeler Tayland ve Çin'de de hissedildi. Depremlerdeki can kaybı sayısı 3 Nisan'da 3 bin 145'e yükselirken, yaralı sayısı 4 bin 589 olarak kaydedildi. Kayıp olduğu bildirilen 221'den fazla kişi için arama kurtarma çalışmaları hala devam ediyor.
Tarihi Kentin Geleceği Ne Olacak?
Ava Antik Kenti, yüzyıllar boyunca farklı krallıklara ev sahipliği yapmış önemli bir tarihi merkezdi. Kent, 14. yüzyıldan 19. yüzyıla kadar Burma krallarının başkenti olarak hizmet vermişti. Budist tapınakları, manastırlar ve saray kalıntılarıyla ünlü olan antik kent, her yıl binlerce turisti ağırlıyordu. Ancak depremin ardından, bu tarihi mirasın geleceği belirsizliğini koruyor. Uzmanlar, yıkılan yapıların yeniden inşa edilmesinin ve antik kentin eski ihtişamına kavuşturulmasının uzun zaman alacağını belirtiyor.
Myanmar'da yaşanan depremler, sadece can kayıplarına neden olmakla kalmadı, aynı zamanda ülkenin kültürel mirası için de büyük bir kayıp oldu. Ava Antik Kenti'nin yeniden ayağa kaldırılması, hem maddi hem de manevi olarak büyük bir çaba gerektirecek. Bu süreçte uluslararası toplumun desteği büyük önem taşıyor. Umuyoruz ki, bu tarihi kent en kısa sürede yeniden inşa edilir ve gelecek nesillere aktarılır.