Üroloji Uzmanı Doç. Dr. Cevper Ersöz, erkeklerde sıkça görülen prostat kanserinin yaş ve genetik faktörlerle ilişkili olduğunu belirtti. Prostat kanseri, yaşla birlikte artan ve erkeklerde en sık rastlanan kanser türlerinden biridir. Özellikle ailesinde prostat kanseri olanların daha dikkatli olması gerekiyor.
Genetik Yatkınlık Prostat Kanserini Tetikliyor!
Doç. Dr. Ersöz, genetik yatkınlığı olanların prostat kanserine karşı daha dikkatli olması gerektiğini vurguladı. Ailede prostat kanseri öyküsü olanların 45 yaşından itibaren düzenli olarak PSA değerlerine baktırması gerektiğini belirtirken, diğer erkeklerin ise 50 yaşında bu taramaya başlamasının uygun olduğunu ifade etti.
Genetik geçiş özelliklerine değinen Dr. Ersöz, şunları söyledi: "Ailesinde üç kişide prostat kanseri olan veya üç nesilde prostat kanseri öyküsü bulunan kişilerde genetik yatkınlık oldukça yüksektir. Özellikle 55 yaş altı iki aile bireyinde hastalığın görülmesi bu riski daha da artırmaktadır."
- Ailesinde prostat kanseri olanlar dikkat!
- 45 yaşından itibaren PSA testi yaptırın.
- Erken teşhis hayat kurtarır!
Obezite ve Sigara Prostat Kanseri Riskini Artırıyor!
Prostat kanseri riskini artıran faktörler arasında obezite ve sigara kullanımının da bulunduğunu belirten Doç. Dr. Ersöz, "Metabolik sendromun bileşenlerinden özellikle bel çevresinin 102 santimden fazla olması, obezite, hipertansiyon ve sigara kullanımı riski artırmaktadır. Bu nedenle sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemek, obezitenin önüne geçmek ve sigarayı bırakmak oldukça önemlidir" dedi.
Erken teşhis için düzenli kontrollerin şart olduğunu vurgulayan Ersöz, PSA yüksekliği tespit edilen hastalarda ileri görüntüleme yöntemlerine başvurduklarını dile getirdi.
Erken Teşhis İçin Neler Yapılmalı?
Doç. Dr. Ersöz, erken teşhisin önemini vurgulayarak, "Bu gruptaki hastaların 45 yaşından itibaren düzenli olarak PSA testine tabi tutulmaları oldukça önemlidir. Diğer tüm erkeklerin ise 50 yaşından itibaren yılda bir defa prostat spesifik antijen (PSA) testi yaptırmaları önerilmektedir" diye konuştu.
PSA yüksekliği tespit edilen hastalarda ileri görüntüleme yöntemlerine başvurduklarını belirten Doç. Dr. Ersöz, "Eğer hastanın PSA değerleri yüksekse, yaşa bağlı prostat büyümesi veya geçirilmiş prostat enfeksiyonları bu artışa neden olabilir. Bu durumda ileri görüntüleme yöntemi olarak multiparametrik MR'ı tercih ediyoruz" dedi. Biyopsi yöntemine de değinen Doç. Dr. Ersöz, "Prostat biyopsisinde en güvenilir yöntem MR perineal biyopsidir. Bu yöntemin enfeksiyon riskinin düşük olması ve hedef dokudan en doğru örneklemeyi sağlaması büyük bir avantajdır" şeklinde konuştu.
Prostat kanseri, erken teşhis ve doğru tedavi yöntemleriyle kontrol altına alınabilen bir hastalıktır. Özellikle genetik yatkınlığı olan bireylerin düzenli olarak taramalarını yaptırmaları, sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemeleri ve risk faktörlerinden uzak durmaları büyük önem taşımaktadır. Unutmayın, erken teşhis hayat kurtarır!