Gazeteci Rasim Ozan Kütahyalı, Deniz Zeyrek'in köşe yazısında yer alan iddialara sert bir yanıt verdi. Kütahyalı, Zeyrek'i yalan haber yapmakla suçlarken, eşi hakkında da çarpıcı iddialarda bulundu. Bu gelişmeler, kamuoyunda büyük yankı uyandırdı ve tartışmaları beraberinde getirdi.
Rasim Ozan'dan Sert Tepki
Rasim Ozan Kütahyalı, Deniz Zeyrek'in yazısında yer alan ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu arasındaki soruşturmaya ilişkin iddiaları kesin bir dille yalanladı. Kütahyalı, bu tür haberlerin muhalif kesimi yanlış yönlendirdiğini ve gerçeği çarpıttığını savundu. Kütahyalı'nın açıklamaları şöyle:
Ağır yalan bu haber. Kuyruklu yalan. Bu tür yalan haberlerle Deniz Zeyrek gibiler muhalif insanlarımızı kandırıyorlar, aldatıyorlar. Bugünkü Neo-İttihatçı yeni siyasal rejim gerçeğini, 2016’da kurulmuş ve içinde yaşadığımız ikinci cumhuriyet gerçeğini muhalif yurttaşlarımızdan böyle saklıyorlar.
Kütahyalı, bu sözleriyle Zeyrek'i hedef alarak, haberin tamamen uydurma olduğunu ve kamuoyunu manipüle etmeye yönelik olduğunu vurguladı.
Zeyrek'in Eşi Hakkında Bomba İddia
Kütahyalı'nın açıklamaları sadece yalanlama ile sınırlı kalmadı. Deniz Zeyrek'in eşi hakkında da dikkat çekici bir iddia ortaya attı. Kütahyalı, Zeyrek'in eşinin Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın emrinde maaşlı bir devlet memuru olduğunu öne sürdü. Bu iddia, sosyal medyada ve kamuoyunda büyük bir tartışma başlattı. Kütahyalı, bu iddiasını şu sözlerle dile getirdi:
Deniz Zeyrek’in eşi Tayyip Erdoğan’ın emrinde maaşlı bir devlet memuru, hükümetin bir elemanı. Hadi inkar etsin bakayım. Hakikat bu. Deniz Zeyrek de bu yalan haberle gizli gizli Tayyip Erdoğan’a hizmetkarlık ediyor. Yeter artık muhalif insanlarımızı, CHP tabanını bu aldatmacalarla dolandırıp kandırdığınız…
Bu iddia, Zeyrek'in tarafsızlığına ve gazetecilik etiğine gölge düşürebileceği yönünde yorumlara neden oldu. Kütahyalı'nın bu çıkışı, siyasi arenada ve medya dünyasında yeni bir tartışma fitilini ateşledi.
Tartışmanın Muhtemel Etkileri
Rasim Ozan Kütahyalı'nın Deniz Zeyrek'e yönelik bu sert eleştirileri ve eşi hakkındaki iddiaları, önümüzdeki günlerde daha da büyüyecek gibi görünüyor. Bu tür polemikler, medyanın güvenilirliği ve siyasi kutuplaşma konularını yeniden gündeme taşıyabilir. Ayrıca, gazetecilerin ve kamuoyunun bu iddialara nasıl bir tepki vereceği de merak konusu. Bu olay, Türkiye'deki medya ve siyaset ilişkileri üzerine daha derinlemesine bir tartışma başlatabilir.
