Beşiktaş Teknik Direktörü Ole Gunnar Solskjaer, Kasımpaşa beraberliği sonrası yaptığı açıklamalarla gündeme oturdu. Maçın ardından düzenlenen basın toplantısında hakem kararlarına değinen Solskjaer, dikkat çeken ifadeler kullandı.
Solskjaer'den Cesur Açıklamalar
Solskjaer, maçın genel değerlendirmesini yaparken, ilk yarıdaki performanslarından memnun olmadığını belirtti. "İlk yarıdaki oyunumuz yeterli değildi. İkinci yarıya değişiklikle başladık ve cesur bir performans gösterdik. İlk yarıdaki gibi oynamamalıyız. İkinci yarıdaki oyunumuzla kazanmamız gerekiyordu. Hayal kırıklığı yaşıyorum," dedi.
Takımın 10 kişi kalmasına rağmen kazanmak zorunda olduklarını vurgulayan Solskjaer, "10 kişi olsak da kazanmak zorundaydık. İlk yarı kötüydük. İkinci yarıda karakter, tempo, cesaret gösterdik. Savaşmamız ve risk almamız gerekiyor. Risk alırken cesur olmamız gerekiyor. Tıpkı ikinci yarıdaki gibi. 4 gol atabilirdik ve kazanabilirdik," ifadelerini kullandı.
Solskjaer, takımın istikrara ihtiyacı olduğunu belirterek, "Mustafa ve Milot, oyuna çok iyi girdiler. Salih çok oynamadığı için üzgünüm. Yüksek kalite bir oyun sergiledi. İkinci yarıdaki Beşiktaş'ı göstermemiz gerekiyor sürekli. Kesinlikle istikrara ihtiyacımız var," şeklinde konuştu.
Hakem Kararlarına Eleştiri
Solskjaer, hakem kararlarıyla ilgili soruya ise şu yanıtı verdi: "Hakemlerle ilgili konuşmak istemiyorum. Onların aldığı kararlara ve performanslarına güvenmek istiyorum. Benim odak noktam Beşiktaş’ın iyi olması. Hakemlerin benden daha iyi kararlar vermelerini istiyorum. Oyuncularım, benim antrenmanlardaki hakemliğimi beğenmiyorlar. Hakemler benden daha iyi olsun."
Beşiktaş'ın Geleceği
Solskjaer'in bu açıklamaları, Beşiktaş camiasında ve spor kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. Hakem kararlarıyla ilgili serzenişler, ligin genelindeki tartışmaları da beraberinde getirdi. Beşiktaş'ın, Solskjaer yönetiminde nasıl bir performans sergileyeceği ve bu tartışmaların takıma nasıl yansıyacağı merakla bekleniyor. Sezonun geri kalanında Beşiktaş'ın nasıl bir grafik çizeceği, hem teknik direktörün hem de takımın geleceği açısından belirleyici olacak.