
Sykes-Picot Anlaşması: Erdoğan'dan Şok Sözler! Yeni Düzen Mi?
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın İslam İşbirliği Teşkilatı toplantısında yaptığı Sykes-Picot Anlaşması vurgusu, kafaları karıştırdı. Peki, bu anlaşma neydi ve neden bu kadar önemli?
Sykes-Picot Anlaşması Nedir?
Sykes-Picot Anlaşması, Birinci Dünya Savaşı sırasında, 1916 yılında İngiltere ve Fransa arasında gizlice imzalanan bir anlaşmadır. Anlaşma, Osmanlı İmparatorluğu'nun çöküşü sonrası Ortadoğu'nun nasıl paylaşılacağını belirlemeyi amaçlıyordu. Adını, İngiliz diplomat Mark Sykes ve Fransız diplomat François Georges-Picot'dan almıştır.
Anlaşma ile Ortadoğu, İngiliz ve Fransız nüfuz bölgelerine ayrılmış, bugünkü sınırların temelleri atılmıştır. Bu durum, bölgede uzun yıllar sürecek siyasi istikrarsızlıklara ve çatışmalara zemin hazırlamıştır. Anlaşmanın detayları şunlardır:
- Fransa'ya: Suriye, Lübnan ve bugünkü Türkiye'nin güneydoğu bölgeleri verildi.
- İngiltere'ye: Irak, Ürdün ve Filistin bölgeleri verildi.
Bu paylaşım, bölgedeki etnik ve dini farklılıkları göz ardı ederek yapıldığı için, günümüzdeki birçok sorunun kaynağı olarak görülmektedir.
Erdoğan'ın Açıklamasının Anlamı Ne?
Erdoğan'ın "Türkiye olarak bölgemizde sınırları kanla çizilecek yeni bir Sykes-Picot düzeninin kurulmasına izin vermeyeceğimizi burada önemle vurguluyorum." şeklindeki sözleri, Türkiye'nin bölgedeki gelişmelere müdahil olma kararlılığını gösteriyor. Bu açıklama, özellikle Suriye ve Irak'taki iç savaşlar ve terör örgütlerinin faaliyetleri göz önüne alındığında daha da anlam kazanıyor.
Türkiye, bölgede yeni bir paylaşım planının yapılmasına karşı çıkarak, kendi çıkarlarını ve bölge halklarının refahını korumayı hedefliyor. Erdoğan'ın bu çıkışı, uluslararası arenada geniş yankı uyandırdı ve bölgedeki dengeleri etkileme potansiyeli taşıyor.
Sykes-Picot Anlaşması, Ortadoğu'nun kaderini derinden etkileyen tarihi bir dönüm noktasıdır. Erdoğan'ın bu anlaşmaya yaptığı vurgu, bölgedeki mevcut sorunların ve gelecekteki olası senaryoların tartışılmasına yol açmıştır. Türkiye'nin bu konudaki tutumu, bölgenin geleceği açısından büyük önem taşımaktadır.