Kadın ve LGBTİ+ hakları savunucusu 65 sivil toplum örgütü, iktidarın gündemindeki yeni infaz düzenlemesine karşı ortak bir açıklama yayınladı. Düzenlemenin, çocuk istismarı ve şiddet uygulayan erkeklerin serbest bırakılmasına yol açabileceği endişesi taşıyorlar. Örgütler, adalete erişim konusunda derin kaygılar taşıdıklarını vurgulayarak, tasarının cezasızlık sorununu daha da derinleştirebileceğine dikkat çekiyor.

Yeni İnfaz Düzenlemesi Endişe Yaratıyor

65 sivil toplum örgütünün ortak açıklamasında, Adalet Bakanlığı tarafından hazırlanan yeni infaz düzenlemesiyle birçok mahkûmun cezasını tamamlamadan tahliye edilmesine olanak sağlayacak bir örtülü affın gündemde olduğu belirtildi. Özellikle kadınlara ve çocuklara yönelik cinsel saldırı, cinsel istismar, cinayet ve yaralama suçlarından infaz edilen cezaları da kapsayan bu tasarıya dair haberlerin endişeyle takip edildiği vurgulandı. Açıklamada, Türkiye'deki temel sorunlardan birinin cezasızlık olduğu ve bu tasarının ceza infaz sistemine dair kaygıları artırdığı ifade edildi.

Örgütler, kamuoyunda infial yaratan çeşitli örneklerde cezaların artırılması talebinin gündeme geldiğini, ancak asıl sorunun cezaların süresi değil, infazı olduğunu dile getiriyorlar. Mevcut durumda kadınların adalete erişiminde köklü sorunlar bulunduğunu, yeterli hukuki bilgi ve desteğe erişememeleri, soruşturma aşamasında yaşanan gecikmeler, yargılamaların uzun sürmesi ve yakalama kararlarının uygulanmaması gibi sorunların adalete erişimi zorlaştırdığını belirtiyorlar.

Cezasızlık Endişesi ve Talepler

Açıklamada, hakimlerin genellikle cezaları alt sınırdan verdiği ve takdiri indirim uyguladığı, kasten yaralama, tehdit, hakaret suçları için hükmedilen indirimli hapis cezasının adli para cezasına çevrildiği, ardından hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı ile para cezasının dahi fiilen ödenmediği belirtildi. Yerel mahkeme ceza verdiğinde ise kararın Yargıtay tarafından bozulduğu örneklerin özellikle cinsel suçlarda yaygın olduğu vurgulandı.

2023 yılında yapılan infaz düzenlemesinin bir sonucu olarak, şiddet faillerinin kısa bir süreyi kapalı cezaevinde geçirdikten sonra açık cezaevine geçme, denetimli serbestlikten yararlanma hakkı kazandığına dikkat çekildi. Bu tablonun yarattığı fiili cezasızlığa rağmen ceza almış suçluların bu düzenleme ile salıverilecek olmasının, kadınlara ve çocuklara karşı işlenen suçları suç olmaktan çıkarmak anlamına geldiği ifade edildi.

Örgütler, adalet duygusunu zedelediği gibi, faillere cesaret aşılayan ve devletin kendi şiddetle mücadele mekanizmalarını da işlevsiz hale getiren bu düzenlemede "kadın ve çocuklara karşı suçlara dair" istisna getirilmesini talep ediyor. Kadınları ve çocukları şiddete karşı korumak ve adalete erişimin önündeki engelleri kaldırmak devletin sorumluluğu olduğunu ve bu sorumluluğun takipçisi olacaklarını belirtiyorlar.

STK'lardan Ortak Çağrı: Şiddete Cezasızlık Son Bulmalı

Açıklamayı imzalayan 65 sivil toplum örgütü, yeni infaz düzenlemesinin şiddet faillerine cezasızlık getirmemesi için yetkililere çağrıda bulundu. Kadın ve çocukların korunması, adaletin sağlanması ve şiddetle mücadelede etkin mekanizmaların oluşturulması için somut adımlar atılması gerektiğini vurguladılar. Bu düzenlemenin, toplumda derin yaralar açabilecek ve adalete olan inancı sarsabilecek sonuçlar doğurabileceği konusunda uyarıda bulundular.