Samsun'da yaşanan ve büyük yankı uyandıran bir olayda, Damla Korkmaz isimli genç bir kadın, tanımadığı bir şahıs tarafından vahşice darp edildi. Olayın ardından tutuklanan saldırganın ilk duruşmada serbest bırakılması ise kamuoyunda büyük bir infiale yol açtı. Peki, bu kararın ardında yatan sebepler neler? Adalet gerçekten yerini bulacak mı?

Olayın Detayları: Şiddet ve Sonrası

5 Mart 2025 tarihinde Samsun'un Atakum ilçesinde meydana gelen olayda, Damla Korkmaz yolda yürürken Sinan Aladağ isimli şahsın sözlü tacizine uğradı. Tacize karşılık vermemesi üzerine Sinan Aladağ, genç kadını acımasızca darp etti. Hastaneye kaldırılan Damla Korkmaz'ın yüzünde iki kırık tespit edildi. Saldırgan Sinan Aladağ tutuklanırken, Damla Korkmaz ameliyat geçirmek zorunda kaldı. Yüzüne platin takılan genç kadın, sekiz gün süren tedavisinin ardından taburcu edildi.

Damla Korkmaz yaşadığı travmayı şu sözlerle ifade etti:

"Hayatım karardı. Artık sokağa çıkmaya korkuyorum. Bu adamın serbest kalması demek, diğer kadınlara da şiddet uygulanabileceği anlamına geliyor."

Tahliye Kararı: Gerekçeler ve Tepkiler

Samsun Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Sinan Aladağ hakkında 'Hakaret' ve 'Cinsel Suça Teşebbüs' suçlarından dava açıldı. Ancak mahkeme, sanığın suçunu samimi olarak ikrar etmesi ve delil karartma ihtimalinin bulunmaması gibi gerekçelerle tahliyesine karar verdi. Kararda ayrıca, ileride verilmesi muhtemel cezanın tutuklulukla ölçülü olmayabileceği de belirtildi.

Mahkemenin bu kararı, mağdur Damla Korkmaz başta olmak üzere birçok kesim tarafından tepkiyle karşılandı. Duruşma sırasında fenalaşan Damla Korkmaz, "Adalet böyle mi sağlanır?" diyerek isyanını dile getirdi. Kamuoyunda da büyük bir infial yaratan bu karar, "Kadınlara yönelik şiddetin cezasız kalması" eleştirilerine neden oldu.

• Mağdur Damla Korkmaz: "Adalet böyle mi sağlanır?"
• Kadın Hakları Savunucuları: "Bu karar, şiddeti teşvik ediyor."
• Vatandaşlar: "Adalet nerede?"

Adaletin Terazisi Şaştı mı?

Bu olay, Türkiye'de kadınlara yönelik şiddet sorununu bir kez daha gündeme getirdi. Tahliye kararı, adaletin terazisinin şaştığı yönünde endişelere yol açarken, kamuoyu yetkililerden bu konuda daha duyarlı ve etkili adımlar atılmasını bekliyor. Unutulmamalıdır ki, şiddetin her türlüsü kabul edilemez ve faillerin hak ettikleri cezayı alması, adaletin sağlanması ve toplumun huzuru için hayati önem taşımaktadır.