Çeşme'nin gözde mahallesi Ilıca'da, 76 yıllık köklü bir gelenek bu Kurban Bayramı'nda da yaşatıldı. 1949 yılında Cumhuriyet Bayramı'nda başlayan ve zamanla unutulmaya yüz tutmuşken, 2006'da yeniden canlandırılan bu anlamlı buluşma, Ilıcalıları bir araya getirmeye devam ediyor. Pandemi döneminde kısa bir ara verilse de, bu güzel gelenek, Ilıca Kültür ve Sanat Derneği'nin özverili çalışmalarıyla yeniden hayat buldu.

76 Yıllık Hasret, Taş İskele'de Son Buldu

Kurban Bayramı'nın üçüncü günü, Ilıca Taş İskele, geçmişten günümüze uzanan bir köprüye dönüştü. Mahalle sakinleri, bayramın coşkusunu paylaşmak, hasret gidermek ve birlik beraberliklerini pekiştirmek için bir araya geldi. Bu özel günde, sadece Ilıcalılar değil, Ilıca'ya gönül vermiş birçok kişi de yer aldı.

Ilıca Kültür ve Sanat Derneği'nin organizasyonuyla gerçekleşen etkinlikte, geçmiş bayramların anıları tazelendi, yeni dostluklar kuruldu. Özellikle, Dursun Santürk'ün 2006 yılında bu geleneği yeniden canlandırması, Ilıcalılar tarafından büyük bir takdirle karşılanıyor. Onun çabaları sayesinde, Ilıca'nın kültürel mirası gelecek nesillere aktarılmaya devam ediyor.

Bayramlaşmanın Önemi ve Anlamı

Bayramlar, insanların bir araya gelerek sevinçlerini ve hüzünlerini paylaştığı, dayanışma ve yardımlaşma duygularının en yoğun yaşandığı özel günlerdir. Bu tür gelenekler, toplumun birlik ve beraberlik bağlarını güçlendirirken, kültürel değerlerin korunmasına da katkı sağlar. Ilıca'daki bayramlaşma geleneği de, bu anlamda büyük bir öneme sahip.

Geçmişten günümüze taşınan bu güzel gelenek, sadece bir bayramlaşma etkinliği değil, aynı zamanda bir vefa örneği. Ilıcalılar, geçmişlerine sahip çıkarak, gelecek nesillere örnek oluyorlar. Bu tür etkinlikler, özellikle gençlerin kültürel değerlerini tanımasına ve benimsemesine yardımcı olurken, toplumun hafızasını da canlı tutuyor.

Ilıca'da 76 yıldır süregelen bu anlamlı bayramlaşma geleneği, sadece bir etkinlik olmanın ötesinde, bir topluluğun kimliğini ve dayanışmasını simgeliyor. Geçmişten günümüze uzanan bu köprü, Ilıcalıları bir araya getirerek, gelecek nesillere aktarılacak değerli bir miras bırakıyor. Bu tür geleneklerin yaşatılması, toplumun kültürel zenginliğinin korunması ve gelecek nesillere aktarılması açısından büyük önem taşıyor.