
Kıskanç Sevgili Terörü! Şiddet ve Tehdit Ataşehir'i Salladı!
İstanbul Ataşehir'de yaşanan kıskançlık krizi, genç bir kadının hayatını kabusa çevirdi. Enes D. isimli şahıs, sevgilisi Gizem Ç.'yi önce özel fotoğraflarıyla tehdit etti, ardından şiddete başvurarak parmaklarını kırdı ve yüzünü yumrukladı. Olayın detayları ve yaşananlar, kadına yönelik şiddetin ne denli vahim boyutlara ulaşabileceğini gözler önüne seriyor.
Kıskançlık Krizi Dehşeti: Olay Nasıl Yaşandı?
Geçtiğimiz yıl Ekim ayında, Gizem Ç. (21) ve erkek arkadaşı Enes D. (21) arabayla seyir halindeyken aralarında tartışma çıktı. Kıskançlık krizine giren Enes D., iddialara göre kız arkadaşının telefonunu alarak geri vermedi. Tartışmanın büyümesiyle birlikte Enes D., Gizem Ç.'ye şiddet uygulamaya başladı.
- Telefonu zorla alarak özel fotoğraflarını tehdit aracı olarak kullandı.
- Gizem Ç.'nin parmaklarını kırdı.
- Yüzüne defalarca yumruk atarak darp etti.
Dahası, araç kullanırken vitesi değiştirerek kaza yapmasına neden oldu. Gizem Ç., yaşadığı dehşet dolu anları ve sonrasında yaşadığı travmayı şu sözlerle ifade etti:
"Hayatımın en kötü anlarını yaşadım. Güvendiğim insan tarafından böylesine bir şiddete maruz kalmak beni derinden sarstı. Adaletin yerini bulmasını istiyorum."
Şiddetin Psikolojik Boyutu ve Toplumsal Etkileri
Kadına yönelik şiddet, sadece fiziksel değil, aynı zamanda psikolojik ve toplumsal boyutlarıyla da derin yaralar açmaktadır. Bu tür olaylar, toplumda güvensizlik ve korku ortamı yaratırken, kadınların sosyal hayata katılımını da olumsuz etkilemektedir. Uzmanlar, kıskançlığın bir bahane olarak kullanıldığı bu tür şiddet vakalarının altında yatan nedenlerin derinlemesine incelenmesi gerektiğini vurguluyor.
Adalet Yerini Bulacak mı?
Gizem Ç.'nin yaşadığı bu travmatik olay, yargıya taşınmış durumda. Enes D. hakkında başlatılan soruşturma devam ederken, Gizem Ç. adaletin yerini bulmasını ve failin hak ettiği cezayı almasını umut ediyor. Bu tür davalar, kadına yönelik şiddetle mücadelede emsal teşkil etmesi açısından büyük önem taşıyor.
Ataşehir'de yaşanan bu kıskançlık krizi, kadına yönelik şiddetin acı bir örneği olarak hafızalara kazındı. Gizem Ç.'nin yaşadığı travma ve adalet arayışı, toplumda farkındalık yaratılması ve bu tür olayların önüne geçilmesi için bir çağrı niteliğinde. Unutulmamalıdır ki, şiddetin hiçbir bahanesi olamaz ve her birey güvenli bir yaşam sürme hakkına sahiptir.