Samsun'un Atakum ilçesinde yaşanan olay, Türkiye'yi derinden sarstı. 5 Mart'ta Atakent Mahallesi'nde meydana gelen olayda, Damla Korkmaz isimli genç kadın, sokak ortasında Sinan Aladağ isimli şahsın sözlü tacizine uğradı ve ardından darbedildi. Olayın ardından tutuklanan Sinan Aladağ'ın mahkemede yaptığı savunma ise tepkilere yol açtı.

Mahkemede Şoke Eden Anlar

Olayın ilk duruşmasında, Damla Korkmaz yaşadığı travmanın etkisiyle fenalık geçirdi. Sanık Sinan Aladağ ise pişkin bir tavırla, "Amacım sadece..." şeklinde başlayan bir savunma yaparak, eylemini meşrulaştırmaya çalıştı. Bu durum, salonda bulunanların ve kamuoyunun büyük tepkisini çekti.

Olayın detaylarına göre, Damla Korkmaz yolda yürürken Sinan Aladağ tarafından sözlü tacize uğradı. Korkmaz'ın cevap vermemesi üzerine Aladağ, genç kadını darbetmeye başladı. Çevredekilerin ihbarı üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Hastaneye kaldırılan Damla Korkmaz'ın yüzünde iki kırık tespit edildi.

Mahkemede yaşananlar, kadına yönelik şiddetin ve tacizin ne denli vahim boyutlara ulaştığını bir kez daha gözler önüne serdi. Sanığın tahliye edilmesi ise kamuoyunda büyük bir infiale neden oldu.

Türkiye'de Kadına Yönelik Şiddet

Türkiye'de kadına yönelik şiddet, maalesef çok sık karşılaşılan bir sorun. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu'nun verilerine göre, 2023 yılında 315 kadın erkekler tarafından öldürüldü. Bu rakamlar, sorunun ne kadar ciddi olduğunu açıkça gösteriyor.

• Kadınların %38'i hayatlarının bir döneminde fiziksel şiddete maruz kalıyor.
• Kadınların %15'i cinsel şiddete maruz kalıyor.
• Kadınların %44'ü psikolojik şiddete maruz kalıyor.

Bu veriler, kadına yönelik şiddetin sadece fiziksel olmadığını, psikolojik ve ekonomik boyutlarının da olduğunu gösteriyor. Şiddetin önlenmesi için toplumun her kesiminin bilinçlenmesi ve harekete geçmesi gerekiyor.

Adalet Beklentisi

Damla Korkmaz'ın yaşadığı bu acı olay, kadına yönelik şiddetle mücadelede adaletin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha vurguladı. Kamuoyu, sanığın hak ettiği cezayı almasını ve bu tür olayların bir daha yaşanmaması için gerekli önlemlerin alınmasını bekliyor.

Bu tür olayların önüne geçmek için eğitim, farkındalık çalışmaları ve yasal düzenlemelerin yanı sıra, toplumun her bireyinin sorumluluk alması gerekiyor. Kadınların güvenli bir şekilde yaşayabileceği bir toplum inşa etmek hepimizin görevi.