Türkiye son zamanlarda, kamuoyunu derinden sarsan olaylarla gündeme geliyor. Küçük Narin'in vahşice katledilmesi, Yenidoğan Çetesi'nin bebekleri sırf para için öldürmesi gibi olaylar, vicdanları kanatıyor. Televizyon ekranlarında akıl almaz konular saatlerce tartışılıyor, meyve yüklü kamyonun yağmalanması gibi görüntüler ise "Ahlakımızı mı kaybettik?" sorusunu akıllara getiriyor.
Toplumsal Ahlak Nereye Gidiyor?
Sabah programlarına yansıyan skandallar, vicdanları sızlatan cinayetler, yağma olayları haber bültenlerinden eksik olmuyor. Herkesin aklında aynı soru var: "İnsani değerlerimize ne oluyor?" Psikologlar ve toplum bilimciler, Türk toplumunun ahlaki yapısına ne olduğunu anlamaya çalışıyor.
Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Hakan Türkçapar, ahlaki ve etik davranışın insan yapısında doğal bir özellik olduğunu belirtiyor. Ancak, şu anda yaşanan etik ve ahlaki sorunların sosyal, antropolojik, kültürel ve toplumsal etkilerle ilgili olduğunu vurguluyor. Prof. Dr. Türkçapar, "Örneğin, yurt dışında yaşayan Türk vatandaşları orada kurallara uyarken Türkiye’ye geldiklerinde aynı kurallara uyum göstermiyor. Bunun arkasındaki mantığa baktığımızda toplumun genel davranış tarzı kurallarla olan ilişkisinin kişinin tavrını etkilediğini görüyoruz" diyor.
Ahlaki Değerlerimizi Nasıl Koruyabiliriz?
Peki, bu gidişata dur demek mümkün mü? Ahlaki değerlerimizi nasıl koruyabiliriz? Uzmanlar, bu konuda çeşitli çözüm önerileri sunuyor:
- Eğitim: Çocuklarımıza küçük yaşlardan itibaren ahlaki değerleri öğretmek, onları dürüst, adil ve saygılı bireyler olarak yetiştirmek gerekiyor.
- Aile: Aile içinde sevgi, saygı ve hoşgörü ortamı yaratmak, çocukların sağlıklı bir ahlaki gelişim göstermesine yardımcı oluyor.
- Medya: Medyanın ahlaki değerlere uygun yayınlar yapması, toplumu bilinçlendirmesi ve olumlu rol modeller sunması önemli.
- Toplum: Toplum olarak ahlaki değerlere sahip çıkmak, yanlış davranışlara karşı tepki göstermek ve örnek olmak gerekiyor.
Unutmayalım ki, ahlaki değerler bir toplumun temelini oluşturur. Bu değerleri korumak ve geliştirmek, hepimizin sorumluluğundadır. Ancak bu şekilde daha sağlıklı ve huzurlu bir toplum inşa edebiliriz.
